yetmez ama evet

entry221 galeri
    21.
  1. dsip, edp vs. solcularla akp'ye yakın hatta akpli sivil toplum örgütlerinin referandum için oluşturduğu kampanyanın ismidir.
    bugün(28 ağustos) taksimde kendilerine göre kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirmişler:http://www.marksist.org/h...z-ama-evet-diyerek-yurudu
    Yetmez ama evetin tutarlı bir program olduğunu söylemeyiz. Şimdi AKPliler ile kendini solcu sanan ancak liberal olduğu belli olanların ortaklaşacağı tek nokta var: AKP'yi savunmak ya da ona yedeklenmek. Toplumun içerisine yedirilmek istenen AKP'nin demokrat ve darbeci karşıtı algısıdır. Ayrıca bu arkadaşların statüko olarak nitelendirdikleri merkez-çevre teorisine dayanan askeri vesayet rejiminin nasıl bir palavra olduğunu göstermek gerekiyor. islamcıları "demokrat" pozisyonda olduklarını savunanlar, statükonun daha doğrusu ülkeyi kuran batıcı-laik sermayeyinin yani TSK-CHP-TÜSiAD-Ordu-Yargı gerileyişini, yara alışını demokratik hak ve özgürlüklerin genişlemesi çercevesinde ele alıyorlar.

    Halbuki, olgunun tarifi üstyapıdan başka bir dönüşümle başlıyor. Özalla palazlanan Anadolu kaplanları(MÜSiAD), son 20 yıldır geleneksel sermayenin yerini almaya çalışıyor. Şimdi siyasal ifadesini AKP'yle bulan değişim-dönüşümün tam ortasında "referandum"la karşı karşıyayız.Yani köklerini derinden alan, geleneksel burjuvaziyle; 80 sonrasında palazlana islamcı sermaye arasında;burjuvazinin iç savaşı...

    Biraz toplarsak;
    "burjuvazinin politik iç savaşı siyasi düzeyle sınırlı bir iç savaş olmak bir yana, esas olarak Türkiye burjuvazisinin iki ayrı fraksiyonunun (diliminin) sermaye birikim süreci üzerinde bir hakimiyet mücadelesidir. Yani burjuvazinin TÜSiAD ve benzeri odaklarda örgütlenmiş yerleşik (ve ekonomik bakımdan hâlâ hakim) Batıcı-laik kanadı ile 1970'li yıllardan itibaren palazlanmaya başlayan, 1980'li yıllardaki atılımdan sonra kendi de finans kapital haline gelmiş olan islamcı kanadı arasında artı-değerin bölüşümü üzerinde bir mücadele. Bu savaş henüz çözümünü bulamamıştır ve Türkiye'nin toplumsal ve siyasi hayatını derinden etkilemektedir." http://www.iscimucadelesi...&id=1075&Itemid=1

    Ayrıca: http://www.iscimucadelesi...&id=1088&Itemid=1

    Yetmez ama evetçiler savaşı egemenleri bir iç savaşı olarak tahlil etmek yerine, AKP'nin demokratik hakları geliştirebileceği; ki bunun işçi sınıfı, emekçiler, sendikalar, Kürtler, Aleviler yani tüm ezilenler için kazanım olduğunu iddia ediyorlar. Ve evet mührünü savunuyorlar, yetmeyerek.

    Sadece bir hatırlatma: Bu ülkede işçi sınıfı kazanımlarını AKP-CHP falan gibi partilerde aman dileyerek kazanmadı. DiSK'i silmek için çıkarılan sendikalar kanuna karşı yüzbinlerce işçi 15-16 Haziran 1970'de mücadele etmişti.
    Grev hakkını bile grev yaparak kazandı Türkiye işçi sınıfı. (bkz: Kavel direnişi)
    Aman dilemedi burjuvaziden...
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük