efendim simdi insan bilgi almak isterse acar ansiklopediyi okur ammavelakin evinde ansiklopedi yoksa sozluklere, google v.s. bilgi kaynaklarina basvurur. ama dananin kuyrunun koptugu bir yer vardir. bu olay ise ne yazik ki turk toplumunun kliselere olan merakindan dolayi bu hizmetlerin cok kisir kalmasidir. ondan dolayi bilgi vermek isteyen verir. simdi ben burda harold robbins romanlari ile ken follet romanlari arasindaki farki ve bu farktan dolayi neden amerikan orjinli bestsellerin ingilizlere orjinlere fark attigini izah edersem olmaz. cunku once harold robbins'i bilmek lazim sonra da ken follet'i bilmek gerekir. cunku nietzche nin dedigi gibi ''ucmadan once ayakta durmayi yurumeyi ögrenmelisin''. simdi sozlukte hala ne kadar kabul etmesek bir seylerin temeli atiliyor ve bir insaat sahasini andirabilir. her sey olacaktir. yeter ki
bilgi kaynagi icin olmasi icin samimi olarak ugrasan arkadaslar metanetli ve azimli olsunlar. cunku su dunya denen arz yuvarlaginda laga luga fani bilgi daimidir. misal siradan bir hic bir ozelligi olmayan bir maci seneler sonra kim hatirlar? yahut iyi bir entry kim hatirlar ? bu dusturu iyi benimsemek lazimdir. bilmem izah edebildim mi?
