80'li ve 90'lı yılların rock gruplarının klip çekmek için tercih ettikleri başlıca mekanlardan biri araba mezarlığı olmuştur. o dönemi yaşayanlar hatırlayacak, yaşayamayanlar vh1 rocks izleme imkanı bulurlarsa ne demek istediğimi anlayacaktır.
günümüz hip hop, rnb, rap şarkıcıları/grupları kliplerinde ne kadar cadillac limuzin'e, maybach'a, hummer'a düşkünse; o dönemin rock grupları da hurda chevrolet'lere, corvette'lere ford kamyonetlere düşkündü. bu kliplerde, grubun yerleşim planı bile standarttı:
davul: orta-arka planda, pilav gibi yığılmış kamyonetlerin tepesinde, gitar: solda, üstü üste duran iki hurda binek aracın üzerinde, içinde ateş yakılan varilin arkasında, ritm gitar: sağda, bir ayağı alçak, diğeri yüksek konumdaki hurdaların üzerinde, bas gitar: davulun iki hurda basamak altında, vokalist: ister sabit ortada, ister çiçekten çiçeğe konan arı misali orda, burda.
ballad (sılov parçalar) kliplerinde, ritm gitarın hurda arabalardan birine oturup, yılan derisi kovboy çizmelerini camdan çıkardığı da olurdu. "zaten üç kuruş bütçeyle klip çekiyoruz, bir de dekora para vermeyelim" zihniyetindeki yapımcıların, yeterli bütçe sağlandığında, hurda araba yığınlarının arkasından alevlerin çıkarması da olasıydı.
araba mezarlığı bu gruplar için bir sınav salonuydu. albüm tutarsa, bir sonraki klipler; demir çelik tesisi, kazan dairesi, metruk bina, kapalı otopark, ahır gibi mekanlarda; albüm satar, grup popüler olursa, izleyicisi olmayan devasa konser sahnesinde, konser görüntüleri montajlanarak çekilirdi.
trt'nin aynı dönemde hem bu klipleri, hem de lacoste tişort giyen, ağır ağır yürüdüğü parkta her bulduğu gülü koklayan türk sanat müziği sanatçılarının kliplerini göstermesi, aynı gün içinde, birbirinden farklı ruh hallerine bürünmemize neden olmuştu.
