gibi yönetmenleri örnek vererek aslında sinemanın teknoliji ürünü olmadığını, yönetmenlik yapmanın asıl zorluğunun oyuncuyu yönlendirmek olduğunu bilmeyen kara cahillerin sevdiği bir yönetmendir. bağımsız sinema asıl sinemadır. sinemanın ruhu o dur. en büyük ismi de david lynch tir.
gelelim diğer yönetmenleri neden burada örnek verdik. basittir, sinema da tek tip film çekebilenler ile farklı konularda film çekebilenler olarak ikiye ayrılır. yönetmen dediğiniz şahsiyet hem dram hem bilim kurgu hem de fantastik film çekebilmelidir. ama siz çalma bir senaryo ile çalma biraz ağır oldu esinlenme diyelim biz ona, işte böyle bir film ile karşıma gelirseniz size diyecek söz bulamam. teknoloji düşükünü demek doğru mudur ? bilmiyorum ama çok fazla işin içine girdiğinde avatar gibi kusmamak için zor tutuyor insan. konu basit ve alıntı. matrix esintileri taşıyan bir konu.
nolan, spielberg, scott, zemeckis gibi yönetmenler cameron a toz yuttururlar. coppolla, tarantino, scorsese ise konuşmazlar bile...
nolan ve zemeckis i ayrı tutucam burada çünkü durum şudur. cameron gibi bilim kurgu çekebilen yönetmenler. zemeckis buna ek olarak forrest gump, Contact, What Lies Beneath, cast away gibi yapımlara imza atmıştır. back to the future için söylenecek tek kelime varsa o da elini öpmek gerekir. nolan için bir şey dememe gerek yok. fantastik bir sinema filmi arıyosan memento, prestige de fantastiktir. nolan öyle bir hale getiriyor ki film gerçek sanıyorsunuz. ama sizin gibilerin fantastik anlayaşı bol para ve efekt değil kardeşim değil. ergen aklı ile düşünmeyin. cameron sıradan biridir. şişirmedir. ve hep öyle kalacak.