türk'ün kültürel ve köksel kardeşliğini ve bunun üzerinden ilerlemesini temel aldığı için ırkçılıkla; kimi siyasî emellerin içine bulamaç edildiği için de ülkücülükle karıştırılan akımdır. oysa ne ırkçılıkla ne ülkücülükle alâkası yoktur.
türkçülük, ithâl akımlarla bulamaç yapılamayacağı gibi hiçbir isimle de özdeşleştirilemez. keza türk'ün varlığı ve kültürüyle yaşıt bir ülküyü tanınmışlara yamamak, tanınmamışlara saygısızlıktan başka bir şey değildir. fakat yüzyıllarca zihnine ümmetçilik tohumları ekilmiş bir halkın millî şuurunu uyandırmak gibi onurlu bir görevin üstleniciliğini yapmışları anmadan geçmek de olmaz: kamâl atatürk ve hüseyin nihâl atsız gibi.
nice büyük ismin yücelttiği türkçülük, her şeyden önce kültürel birlik üzerinden hissiyatı temel alır. soyca türk olmasa da kendini türk hissedeni, soyca türk olsa da kendini türk hissetmeyene yeğ tutar. hümanizmin güzellik ve erdemlerinin farkındadır ama dünyanın içinde bulunduğu konjonktürün bu akıma geçit vermeyeceğini gerçekçi gözlerle görmüş, tarih sahnesinde çokça tecrübe etmiştir. şu noktada bir zaman internette okuduğum ama ne yazık ki kime ait olduğunu bilmediğim şöyle bir söz hafızamdan klavyeme yuvarlanıyor:
"hümanistler birkaç milyar insanın kardeşçe yaşamasından bahsederken, türkçüler birkaç yüz milyon insanın kardeşçe yaşamasından bahseder. şimdi söyleyin bakalım, hangimizin hayâli daha gerçekçi?"
evet, hayâllerde yaşayanlara rağmen gerçeğin peşinden koşmaktır türkçülük. bunu yapmanız için de elinize sunî değil, bizatihi köklü bir tarih hamuru verecek; yılmadan, usanmadan, yorulmadan geleceği türk'e göre şekillendirmenizi isteyecektir. bu bakımdan az iş değildir türkçülük.
nasıl ki doğmadan evvel bedenimizi veya ailemizi biz seçemiyor ama en yüce sevgiyi gene bu seçemediklerimize besliyorsak; doğmadan evvel seçemediğimiz kimliğimizi benimsemek, sevgi ve saygı duymaktır türkçülük. türkçülükle sentezlenmeye çalışılan dinler ise, bedeninizde taşıdığınız kıyafetlerden farksızdır. yaşamınız boyunca esas olan bedeninizken, kıyafeti bedeninizle özdeşleştirmek nasıl bir saçmalıksa, türklüğü, dolabında onlarcası bulunan dinler ile özdeşleştirmek de öyle bir saçmalıktır.