masumaneliğin resmini çizmiş çocuktur. bugünkü çocukluğunu yaşayamamış ve körpecik beyinlerini monitör karşısında patlatarak yoran minik bedenlerin aksine, ailesiyle çekirdek çıtlayıp büyükannesinin koynunda uyumuş çocuktur. soğuk kış günlerinde annesinin sobada kestane pişirişini meraklı gözlerle izleyen çocuktur. her akşam yatmadan önce süt içen, banyo yapacağı zaman da kırmızı leğende yıkanan çocuktur.
ilk bisikletini dört tekerlekli olarak kullanan ve her sürüşünde bacağındaki berelere bir yenisini ekleyen çocuktur. kanayan yaralarının kabuk bağlayan kısımlarını derisinden ayırırken canı yanmasına rağmen deli gibi sırıtabilen ve yaptığından zevk alan bir çocuktur aynı zamanda.
çocuktur her şeye rağmen. diğer çocuklardan tek farkı, çocukluğunu layığıyla yaşıyor olmasıdır.