fazıl say

entry1489 galeri video18
    399.
  1. 24.08.2010 tarihinde Cüneyt Özdemir le 5n 1k nın konuğu olan sanatçıdır. kimine göre show, kimine göre sivri dil, kimine göre açık söz. belli ki bu adam çok konuşmamış. daha doğrusu dilini piyonadaki seslerle ifade etmiş. kelimeleri secmekte zorlanan biriydi. diğer dikkat edilmesi gereken husus tv de röportaj vermekten cok emniyet masasında ifade veren ya da derdini anlatmaya çalışan biri olarak görünüyordu. şekilden şekile girmiş halleri, show yapmaya müsait olamayacak bir yapıyı ifade ediyordu.çünkü bu ülkede nasıl şhov yapıldığını bize öğretenler çok oldu. tartışılan konuya gelirsek adam haklı beyler ve haklı olarakda kızgın. gerek iki yılda iptal edilen projeleri gerekse nüfus cüzdanı taşıdığı ülkenın geneli tarafından saygı görmemek bu genelin içinde devlet temsilcileri de mevcut.dünyanın ayakta alkışladıklarını anlamakta zorluk çeken bir toplum olduk çıkıyoruz. pop ve arabesk kültürüyle doğmuş, büyümüş ve müzikteki doygunluğa bununla ulaşmaktan başka akternatif aramayan toplum olduk. aynı zamanda alternatif verilmeyen de bir toplum olduk. sadece fazıl say ya da klasik müzik olarak düşünmemek gerekli. sanatın bütün dallarında sinemada, tiyatroda, dansda, müzikte sadece bir iki adetle sınırlı kaldı çeşitliliğimiz. belkide en basit örneği futboldur. futbol için konuşacak hepimizin bir cümlesi varken tenis için, yüzme için hatta ata sporumuz cirit için söyleyeceğimiz kelimeler kısıtlı. çoğumuzun kelimesi bile yok. hal böyle iken sadece fazıl saya kızmak yetmiyor. kendimize de bakmamız ve daha sonra söyleyecek bir cümle seçmeliyiz. bir cümle kurmuştur ki oldukça mantıklıdır. 20. yüzyılda sanat ve kültür parayla örtüşürken 21.yüzyıl da boşanmış durumdalar. osmanlının saray erbabının çocukları değilmiydi yurtdışına gidip farklı alanlarda eğitim alan. anadolu insanı ne yaptı peki aşar vergisi ödeyip toprak işletti.yabancı dilden, tiyatrodan, tıptan bi haberdi. işte bizim aramayı unutmuş arabesk ruhumuz belki de o zamanlardan bugüne yenilenemeyen, eğitilemeyen bünyelerin tepkisidir. eski istanbul insanlarına bir bakın sanatçılık ve sanat severliğini sonradan sanatçı olmuş kişilerden farklı olarak ne kadar mütevazi yaşamışlar ve yaşıyorlar.

    asya ile avrupanın arasında kalmış bir ülkeyiz farklılıkların olacağı olması gereken bir ülke. ancak bu farklılıkların faydaya çevrilmesi gerekmektedir. faydaya çevrilemeyen farklılıklar bizi ayrımcılığa gün geçtikçe daha da yaklaştırıyor ve " onlar " kelimesi dilimize günden güne artarak dolanıyor.
    ne diyorduk. fazıl say mı? klasik müzikte yalnızca bizim değil dünyanın ayakta alkışladığı değerlerimizden biridir.
    0 ...