bu ülkede müziğiyle beklediği popülerliğe ulaşamadığı için diliyle etrafa sataşarak medyatik olmaya çalışan piyanist. öyle bir konuşuyor ki duyan da dünyanın kalanı klasik müzik dnliyor sanacak. fazıl gibilerin gelişmiş ülkeledeki dinlenme oranı en fazla bizdekinin iki katıdır, bizdekini biliyorsunuz varın hesabı siz yapın.
sonuçta müziğin istediği tarzını yapabilir beğenen de dinler ama sonuçta sadece piyanonun iki tuşuna basınca derin birikimleri olan bir aydın havalarına girip etrafa çamur atan bir çalgıcı olduğunu birisinin yüzüne vurması lazım. piyanoyu çalabildiğin yarısı kadar entelektüel birikimi olsaydı keşke.
okuma özürlülere peşin not: klasik müzik düşmanı değilim, duyduğumda hoşuma giden parçayı dinlerim de ama bu tür müzik dinlemenin bir üstünlük gibi sunulmasına tahammülüm yok!