kırık hava

entry29 galeri
    4.
  1. iBRAHiM SADRi şiiridir:

    Ah yaban gülü
    Ah karahazer çiçeği
    Ah gurbetin şıvan yıldızı
    Bir dağda bıraktığım
    Bir dağda bulacağım leyla menekşesi
    Gün yüzü görmemiş memleket gülüm
    Olursa bir yağlı kurşundan olur ölümüm
    Bir seherde açsınlar bağrımı en deli rüzgarlar essin
    Ne yiğitti desinler, ne filinta
    Dönüp baktıkları zaman bir oltu tesbihi
    Bir gümüş tabaka
    Bitlis tütününden yarım kalmış bir sarma cigara
    Şeyh izzetttinin dünyanın bütün çokcuklarına yazdığı muska
    Ve sevda adına kurutulmuş bir karanfil bulsunlar mintanımın altında
    Yağmurlu bir akşamda duldada
    Dedemden öğrendiğim ilk dua gibi
    Harran üstünde her gece parlayan süreyya gibi
    Emek gibi, toprak gibi, kan gibi, hoyrat gibi
    Adilcevaz fırtınası, yedi dağın eşkiyası gibi
    Yasak gibi, bayrak gibi, baskın gibi
    Erişilmez bir şeydi seni sevmek

    Ah leyla menekşesi
    Ah yaban gülü
    Ah karahazer çiçeği
    Ah yaktığım o içli türkü
    Hani o zalım diyen hani o hayın
    Hani o kaç para eden perakendesi şu üç kuruşluk periuşan darı dünyanın

    Hepimiz geldik zulümlere
    Şehy izzettin'i toprağa verdiğimiz o gece
    Sakalları ağardı Dünya'nın
    Yedi yıldız koptu gökte, yedi yumruk yedim yüzüme
    Sevdim seni, bir seni sevdim ve yakalandım
    Ah leyla menevşesi, ah yabangülü
    Ah karahazer çiçeği
    Sattılar beni pazarda
    Göksüme şifasız ecza sürdüler ve yürüdüler geçliğimin üzerinde
    Kahpe bir akşamdı yürüdüler
    Türkülerime yürüdüler, canıma yürüdüler, darmadağın
    Yağmur da yağıyordu kuşlar da vardı
    Uzandım yıldızlara tutamadım saçlarım ağardı şehir zindanlarında
    Alem uykudaydı Adilcevaz uykudaydı
    Sevdam, menekşem, memleket gülüm uykudaydı
    Kuyudaydım saçlarım ıslanmıştı
    Çıplaktı üzerim mintanım kana bulanmıştı
    Ah karahazer çiçeğim sen uzaktaydın yıldızlar uzaktaydı
    Zöhre uzaktaydı tarık uzaktaydı
    Adilcevaz uzaktaydı, Şeyh izzettin uzaktaydı
    Memleket uzaktaydı

    Ah gurbetin şıvanyıldızı
    Sen böyle gideceksen
    Memleket böyle ağlayacaksa
    Ben kabuslarına tabir düzeceksem şehir eşkiyalarının
    Kıyamet diyeceksem ve seni bekleyeceksem
    Bütün kuyulara bütün suna boyunlu dağlara adını bağıracaksam
    Yırtılan umutlarım, akan kanım, ağaran saçlarım
    Ve memleketim için
    Dön diyeceksem
    Dön yaban gülü dön Karahazer çiçeği
    Memleket gülüm
    Dön gurbetin şıvanyıldızı leyla menevşesi

    Yağmurlu bir akşamda duldada
    Dedemden öğrendiğim ilk dua gibi
    Harran üstünde her gece parlayan süreyya gibi
    Emek gibi, toprak gibi, kan gibi, hoyrat gibi
    Adilcevaz fırtınası, yedi dağın eşkiyası gibi
    Yasak gibi, bayrak gibi, baskın gibi
    Erişilmez bir şeydi seni sevmek..
    0 ...