kavurucu sıcakları, bedenindeki amele yanıklarını, üstündeki tozu-toprağı, çalışma ortamının bünyesinde yarattığı rahatsızlığı bulduğu en küçük bir eserle unutan kişidir. yüzünde hemen bir tebessüm, yüreğinde bir heyacan belirir.
işinin büyük ve önemli kısmını; ortaya çıkardığı yapıyı yahut eseri yorumlamak oluşturur. öğrendiği bilgilerle ve hayal gücüyle; ne için, ne zaman, nasıl vb. sorulara yanıt arar. araştırır, çalışır, didinir. güzel ülkemizde karşılığını bir türlü alamayacağı bir mesleğe sahip olsa da, mesleğinden kopmak zorunda kalıp hayat derdine düşse de yüreğindeki arkeoloji aşkı hiç bitmez. çünkü, o tozu yutmuştur bir kere...***