ikinci yarıda da keyifli bir oyun izlediğimizi söylemek mümkün tabii ki. şenol güneş çok yerinde bir müdahale yaptı çünkü fenerbahçe sol kanattan geliyor gibi görünse de sağdan 5 dakika içerisinde 2 gol pozisyonu bulmuştu ve bu da tamamen alanzinho'nun cale'yi yalnız bırakmasından dolayıydı. umut bulut takviyesiyle ileride basarak mehmet topuz'un ve daha sonrasında özer hurmacı'nın ordan gelmesini engelledi trabzon.
ben bir iki kelam mamadou niang ve miroslav stoch için etmek istiyorum aslında. fenerbahçe taraftarının yenilgiye fazla takılmamasının sebebidir bu iki adam. çünkü fenerbahçe takımı yıllardır topu rahatlıkla indiren, düşmeyen, adam geçip kaleye şut atabilen, takım arkadaşını bu kadar rahatlıkla pozisyona sokabilen bir santrafor görmedi. üstelik egemen ve giray'ın niang'ın formasından ellerini çekmemesine rağmen niang düşmedi, her topu arkadaşlarına iletti ve taraftarı sevindirdi.
stoch tarzında bir oyuncu ise fenerbahçe'de ilk kez var denebilir. çünkü uğur boral topu alıp yaldır yaldır giden bir adam tipiydi mesela. kazım ise zaten yavaş oynayan bir oyuncu tipi. stoch'un bu kadar hareketli olması, milimetrik paslar atabilmesi falan fişmekan bunlar çok güzel. ama daha bir de bu hücum hattına katılacak issiar dia var. o eğer bu üçlü uyum sağlarsa ciddi anlamda fenerbahçe'nin rakip kaledeki pozisyonları tehlike yaratır.
maç başlarken şenol güneş'in 58 yaşında olduğunu ve türkiye ligindeki en yaşlı teknik adam olduğunu söyledi spikerlerden biri. şenol hoca yaşını göstermemekle birlikte, tecrübesini de müthiş aşılamış durumda takıma. gol bölgelerinde daha becerikli olursa trabzonspor, çok can yakarlar. ben jaja'nın çok etkili olabileceğini düşünüyorum. çünkü umut bulut çok mücadeleci ve pozisyon yaratan bir oyuncu olmasına rağmen son vuruşlarda çoğu zaman aşırı hırstan başarılı olamıyor. teofilo ise 2 maçta 5 golün etkisiyle çabuk parlatılmış gibime geldi. ama öte yandan bütün maç lugano ve bilica gibi iki azmanla mücadele etmek kolay değil. bu ikilinin geçen sezon makukula'yı bile feci şekilde sindirdiğini hatırlatmakta fayda var.
onur'un yediği ikinci golü kendisine yakıştıramadım demiştim, ama bu yine de onur'un türkiye'nin en çok gelecek vaadeden kalecisi olduğunu değiştirmez. mert günok ise sadece 2. golde zamanlama hatası yaptı ama onun dışında bana güven verdi. kurtardığı penaltı da bonusu olsun. eğer mert'te onur'da olduğu gibi bir ısrar söz konusu olursa, türk futbolunun önümüzdeki 15 yılının kalecilerini şimdiden yetiştirmiş oluruz ki bu büyük şans.
birinin bu arada özer hurmacı'ya çabuk oynamanın panik yapmamak olduğunu hatırlatmasında fayda var. ne mehmet ne de özer benim gözümde kanat oyuncusu değil kesinlikle. bence özer şu anda kadro derinliği açısından iyi bir yedek, mehmet'te orta sahada emre'nin yanında oynamalı. andre santos'un ise göbeğini tamamen erittiğini farkettik. tek şanssızlığı karşısındaki adamın yattara olmasıydı.*
yani kalede volkan/mert, savunmada gökhan-lugano-bilica-andre santos, orta ikilide emre ve mehmet topuz, kanatlarda stoch ve dia, önlerinde alex ve niang'la bu iş bu sene yürür. yine bildiğiniz 4-2-3-1 aslında.
türkiye liginde trabzonspor, beşiktaş ve fenerbahçe'den başka saldırgan oynayan takım yok bu sene. önümüzdeki haftalarda ben bursaspor'un biraz daha oyun stilini agresifleştirmesini bekliyorum. kimse de bu arada galatasaray'ı yabana atmasın, bence hala adları yeter bu ligdeki birçok takıma.
hakem bünyamin gezer ise bence fena bir yönetim göstermedi. en azından oyunun bu tempoda oynanmasına müsade etti, zart zurt oyunu durdurmadı. trabzonspor'a havadan bir penaltı çalarken, fenerbahçe'nin de bir penaltısını yedi aslında ama bunlar önemli değil artık. biz güzel maç izledik mi? izledik.
ligin kalite standardını belirleyici bir maç olmuş olduğunu umuyorum. unutmayalım ki herkesin herkesi yenebildiği lig çok daha zevkli olacaktır.
iki takıma da hafta içindeki avrupa maçlarında başarılar.
