su götürmez gerçektir...
bir kedi yavrusu ki, genişce bir çuvalın içine kapatan zihniyetin eline düşmüş. ne yapsın sahibi var..gözlerini tam açamamış ve henüz açtığında ise ona ögretilen eşitsizliği bir hak olarak yutmuş. bi' an önce evlendirilip kocasına doğru götürülen çuval içindeki bir kedi yavrusu... köydeki yoksulluktan kaynaklanan alışkanlıklar gibi acı kaymağı tatlıya tercih etme durumu.. ruhunun özündeki "ben" duygusuna bile bile vurulmuş kilit.. daha kendine gelemeden patilerini göstermesin diye kesilmiş patisindeki tırnakları ve dengeyi bulamasın diye kapatılmış başındaki simge gibi algıları.. bıyıklarına hiç girmeyeceğim bıyıksız olanları tercihimdir!
şimdi bu kızın eline imkan verilse ekonomik olarak refaha kavuşsa, geleceğine dair kuşkular yaratmayacak imkanlar verilse, varoluşuna tezat böyle erkek egemen ve kadını kaburgadan ibaret bir zihniyeti mi, yoksa çağdaş bir yaşamı mı seçer? elbette, biraz akıllıları ve kişilik sahibi olanları, kendilerini geliştiririp çağdaş tercihleri olan bu uğurda seçeneklerini, mantıksal ve duygusal süzgeçten geçirecektir. müreffeh çağdaş ve kendine yakışan bir hayatı da seçecektir!