dikkat ettim tek tıkla kendime gizem katabiliyorum. yazar bile olabiliyorum. jöle sürme zaten eve gideceğim diyorum. çay beni karşılıksız seviyor, sevinçten uçuyorum. yanmadım, -beni de de uçurdu kuşları uçuran- arz-talep eğrisine, lan deve neren doğru ki diyorum.
gel çay içelim. ne olacak acaba demesek birgün ne olacak acaba. bunu eleştirel boyutta ele almayalım. bir şeyi de ellemeyelim. hayvanların orasına burasına çip takmayalım, büyük kedilerin günlüğünü okumayalım. insanlar beslensin lan it, sağlıklı beslenme çantalarını bagajda unutalım. birgün kendi ördüğüm sepetle çocuklarımı pikniğe götüremezsem, ya götüremezsem? düşünce suç olsun. çünkü bak düşündüm kötü oldu. beni de karşılıksız sevsinler. sonra ben onları karşılıksız aşk keşide etmek suçuyla ihbar edeyim. bu muydu be sevgimizin karşılığı desinler. söbeleyeyim. hani diyeyim, hani beklemiyordun.
dikkat ettin mi bilmiyorum, kimse karşılıksız sevmiyor herkes çıkar peşinde derken karşılığı karşımızdakinden beklememize. kimseyi karşılıksız sevmiyorum ben ne ibnenin önde gideniyim demiyoruz, karşılıksız sevmek yoktur diyoruz, anneden başkası karşılıksız sevmez diyoruz, ana bir bacı iki gerisini sallandırıyoruz mesela.
düşünür benden önce düşünmeseydi ben de derdim herkes dünyayı değiştirmek istiyor ama kimse kendini değiştirmekle başlamıyor diye. rakı şişesi devirmekten, kıçımızı devirmekten, ülke devirmekten aynayı yüzümüze çevirmek aklımıza gelmiyor. sakin ol dostum. ezbere okurum sana -bir de rakı şişesinde balık olsam-ı. hatta -bir tren sesi duymaya göreyim iki gözüm iki çeşme-yi. bu vesileyle alışveriş kelimesinden nefretimi yetmiş milyonla paylaşmak istiyorum. şu anda bizi izlediklerinden eminim. ha bir de demeç vermek istiyorum seviyeli bir beraberliğimiz var diyerekten bade süzerekten. anamı üzerekten alınlarının çatına nişan almak istiyorum.
-yüz bin mihnet ile bir bağ yetirdim, ben yari bezettim el aldı gitti-