nedense çömezken değilde ikinci sınıftayken maruz kaldığım,genellikle üniversiteyi yeni kazanmış, daha çok devlet yurtlarında kalan öğrencilere yapılan şakadır. bana yapılan aslında harbi şakadır.
ikinci sınıftayım ve sınav maratonum başlamış. nerdeyse uykuyu unuttuğum,deli gibi ders çalıştığım bir gün fen-edebiyat fakültesinde okuyan bir arkadaş bana odalarında cin çağırma seansı yapacaklarını,benimde gelmemi istediğini söyledi. "ben gelmem olm,çarpar marpar neme lazım" dedimse de gittim. odada altlı üstlü 4 ranza var ve içerisi adam kaynıyor. sigara içmişler,içeride göz gözü görmüyor ama dikkat ettim alt sınıf üst sınıf hepsi orda. neyse... kimya bölümünde okuyan bir arkadaş vardı,o çağıracakmış cini. yere bir pet şişe bıraktılar ve içerdekilere " şimdi gözlerinizi kapatın ve bildiğiniz bütün duaları okuyun. bizde ışıkları kapatacağız" dediler. ben kapadım gözümü hemen (cinlere inanıyorum abi napayım). ortadaki şişe tıkırdamaya başladı. bir krem vereceklerini ve onu abdest alır gibi yüzümüze sürmemiz gerektiğini söylemişlerdi. açık yer kalırsa ordan cin çarparmış yoksa. ama garibime gidiyordu,o krem iki de bir bana gelmeye başlamıştı. safça denilenleri yapıyorum tabi ben bu arada. krem öyle güzel kokuyor ki anlatamam. neyse bunlar " ışıkları açıyoruz, cin gitti. sizde dua ederek gözlerinizi yavaşça açın" dediler. ben yavaşça açtım gözlerimi, bir anda karşımdaki çocuğun suratını görünce şok oldum. " olm naptın sen öyle yüzün simsiyah. cin mi çarptı lan seni?" dememe kalmadı, çocuk sen kendi yüzüne bak asıl dedi. elim yüzüm kapkaraydı. meğer şaka hazırlamışlar bize. o dağıtılan krem, krem değil içine bebe kolonyası sıkılmış ayakkabı boyasıymış. derimin gözeneklerinden bir hafta çıkmamıştı o boya. onca zaman geçti hala unutmam bunu.
