kapının önündeki levhaları okumayıp da yer soran insanlar var içimizde. her yerde onlar. sözlükte olmuş-olmamış sorun o değil.
gazetenin sadece spor ve magazin sayfalarını okuyanlar var. resimlere bakıp geçenler. iş bu haldeyken haliyle "ne edebiyatı" oluyor insan.
darbelerle siyasetten bi haber bi gençlik yetişti. yetiştik. yetişmekse bu, her şeye hep geç kalıyoruz.
skandallarla yarışıyoruz. sonra sonra düşünüyorum da; edebiyat sonra modern edebiyat, postmodern edebiyat, edebiyatta dil oyunları, edebiyatın gerekliliği falan filan. çok uzak hala bazılarına. allah'tan umutlu olmamız sağlayacaklarımız var aramızda, sokakta, sınıfta, iş yerinde, ailemizde.
okumaktan zarar gelmez, ilimden, sanattan zarar gelmez ahali. kimsenin incisi dökülmez. özellikle de "din din din" her dem alakalı-alakasız geveleyenlere sesleniyorum ki; oku oku oku.