9 10 11 eylüldeki bayram tatili sonrasına gelen 12 eylül pazar günü yapılacak olması nedeniyle ve ayrıca çok da fifi durumunda olan benim gibi bir çok vatandaş nedeniyle katılım oranının çok yüksek olmayacağını düşündüğüm referandumdur. zaten konışulması gereken de katılım oranı değil, katılacakların bilinç seviyesi. yaz tatili olan şu günlerde bol bol vakit bulup her seçim öncesi olduğu gibi etrafımı gözlemliyorum, kim ne diyor, dediklerini neye dayandırıyor diye görmek için. benim için sonuçların bir önemi de yok, sadece insanların kendilerini kaptırmalarını görmek, dışardan yorumlayabiliyor olmak hoşuma gidiyor. 12 eylül referandumu için de gördüğüm en net şeyi toplumun eğitimli olsun - eğitimsiz olsun, evetçi - hayırcı olsun, laik - muhafazakar olsun hiçbir kesimi neye oy vereceğini bilmiyor, hiç kimse değişikliğin neleri kapsadığından zerre haberdar değil. işin garip yanı muhalefetini sert bir halka yararlılığı olmayan değişiklik çizgisine oturtan chp seçmenlerinin dahi neden hayır vereceklerini açıklarken kullandıkları en büyük argüman, paketin akp tarafından hazırlanmış olması. evetçi akp seçmeni tarafında da durum farklı değil, onlarda da genel yaklaşım tayyip erdogan yapıyorsa dogru yapar şeklinde. kısacası son 2 seçimdir baykalla akp karşısında elitist bir çizgide muhalefet eden chp nin bugün referandum propagandasının şeklen akp ninkinden bir farkı yok. hatta şu sıcak yaz günlerinde günde 3 şehirde miting yapan kılıçdaroğlu'nun chplilik değerleriyle değil kendi karizmasını öne çıkararak vatandaşın oylarını hayıra, sempatizanlığını da chpye cevirmeye çalıştığı su götürmez bir gerçek. bir de bu iki partinin yanında referandum konusunda tabanı ile yönetimi farklı telden çalan ve nedense miting dahi yapmayan (ki bu anlamda akp ve chp den daha mantıklı buluyorum kendilerini) mhp var. kısacası kimse neyin değiştiğinin ne olduğunun farkında değil. oylanacak 26 maddenin takım tutar gibi tutulan partinin görüşüne göre verilmesinin de bu değişikliği halkın demokratik anayasası yapmayacağı bir gerçek. oy verirken değişikliğin kendinde yaratacı değişikliği bilmeyen halk sonuç ne olursa olsun kendini savunmayı nasıl öğrenebilecek. başka bir deyişle dürüst kılıçdaroğlu, karizmatik erdoğan nidalarıyla daha kaç referandum ve seçim süreci izleyeceğiz. değişiklik peketi bu bilinçle oylanacakken insan keşke mecliste kabul edilseydi veya tüm maddeler 330 dan da aşağı alıp direkt reddedilseydi diye düşünmeden edemiyor.