insanları zor durumda bırakacak, zorlayacak hiçbir kuralı olmayan evlerdir.
ben uzun süre gittim bu evlerden birine. sıcak bir ortamı vardı, abilere boşuna abi demiyordum en azından, yaptıklarıyla olmayan abimin yerine koymuştum uzun bir süre. sabah okula giderdim, okuldan çıktıktan sonra da ister kendi evime ister bu eve gidip ders çalışırdım. kimse bana gelmem için zorlama yapmazdı ve istediğim saatte girebilirdim. namaz kıldırırlardı, evet, ama kılmak istemeyen bir çok arkadaşım kendini rahatsız hissetmeden namaz kılınırken ders çalışabilirdi. kitap okuma saatlerinde fethullah gülen'in ya da said nursi'nin kitaplarından başka kitap okumak isteyen beni bir defa bile terslememişlerdi. yeter ki oku,derlerdi çoğu zaman. evdeki en yetkili ve yaşlı kişi, haftada bir kaç defa biz ders çalışırken yiyecek içecek getirir, ziyafet verirdi. kitap okumaktan keyif aldığımızı görünce, istediğimiz kitapları söylememizi istedi ve hediye etti. o kadar rahattım ki bu evlerde, kendi evimde olsam belki de gidemeyeceğim bir konsere gitme şansını bile yakaladım, ve gittim.
bütün bunların kimsenin umurunda olmadığını bilerek neden anlattığımı söyleyeyim şimdi,yani sadede geleyim. tamam, başlarındaki kişilerin niyeti farklı olabilir. açık bir bilgim olmadığı için olabilir diyorum. evet, yayın organlarının siyasete burunlarını fazlasıyla ve riyakarca sokmaları,geçmişte neler yapıp ne dediklerini unuttuğumuzu sanarak yeni akımlar,açılımlar getirdiğini sanıp insanların bunu yediğini düşünen köşe yazarlarının olduğunu ben de kabul ediyorum. zenginlerin daha da zenginleştiğini, fakirlerin daha da fakirleştiğini kabul etmemeleri beni de rahatsız ediyor. fakat bu evlere beyin yıkıyorlar diyerek bok atmak, iftiradan öteye geçemeyecek derecede saçma geliyor bana. bir defa bile bu eve gitmemiş insanlar nasıl olur da bu kadar net şeyler söyleyebilirler haklarında? nasıl iki üç tane gencecik, pırıl pırıl tıp öğrencisinin ülkeyi ve rejimi tehdit edici çalışmalarda rol aldığını söyleyebilirsiniz? kusura bakmasın kimse, bu durumu sineye çekip, ekmeğini yediğim insanlara bir iftira da ben atarsam haksızlık etmiş olurum. tepedekilere, esas sorumlulara beraber sövelim, hak eden onlar çünkü. fakat bu evlerde kalan genç, yardımsever insanları töhmet altında bırakmadan bunu başarmalıyız.
düzenleme: eksileyen arkadaşlara bir notum var. bu eve gittiğim için eksiliyorsanız sesim çıkmaz, size terstir belki. fakat eğer anlattıklarımdan sonra vardığım karar yüzünden eksiliyorsanız,sikime kadar,umurumda değilsiniz.