geçtiğimiz sene ismail ile tabataya 30 milyon veren zihniyetle aynıdır.
robinho müthiş oyuncudur, şüphe yok. fakat 60 milyon ne demek arkadaşım?
bugün haberlerde diyor: önce 16 milyon pound, sonra performansına göre 10 milyon daha. 26 milyon pound kaç lira ediyor farkında mısınız?
işin esas tartışılması gereken yanı, bu paraların kaynağının ne olduğu. Sponsorlar? kasa? bilmem ne...
şaka gibi..
yıldırım demirören, bir zamanlar mehmet ali yılmaz'ın bize yaptığını yapıyor beşiktaşa.
beşiktaşı kendine bağımlı kılıyor.
bu çok tehlikeli dostlar.
özkan sümer gibi bir gözü kara adam çıkmadığı müddetçe ( ki o dönemden sonra trabzonspor'un ne hale geldiği malumunuzdur, anca toparlamışızdır ) beşiktaşı kendi hakimiyetinde tutacaktır demirören. ha demirören hasta beşiktaşlıdır... tamam. ama takımınızı bir taraftarın yönetmesini yeğliyorsanız, hem de bunu elinde sonsuz bir güçle yapmasını onaylıyorsanız sevinebilirsiniz harcanan milyonlara.
guti, quaresma ( böyle mi yazılıyordu yahu ) gibi müthiş iki transfer yapmış olan beşiktaş, türkiye ligine renk kattı şüphesiz.
ama kendi takımı içinde iki senelik bir -belirsiz, kesin olmayan- katkı dışında ne kattı?
söyleyeyim: demirören'e güç kuvvet.
tehlikeli.
gerçekten.
işin bir başka boyutu da elbette ki bu paraların vergisi.
yarın yine "affedildiniz" denir ve milyonlarca liranın vergisi tek kalemde silinir.
yine yöneticiler sevinir. ne ala...
