şimdi şu futbol denen illete bulaşmak istemiyorum yoksa çözerim de, hayır uğraştım bir güzelliğini de göremedim futbolun ki türk futbolunu yazayım... sonra futbolculara baktım şöyle, coğunluğu zenci ve beyaz ırk mensubu (yazar burada yabancı futbolculara değinmek istedi, ırkçılık yapmamıştır). nerde bir golcu var adını bile yazamadığım hatta ismini arama motorunda bile bulamadığım futbolculardan oluşuyor. ( kızların futboldan anlamaması falan filan geçelim) yani türk futbolu iyi mi desem, kötü mü desem burdan bir sonuç çıkmıyor... ama bildiğim bir şey var ki; türk futbolu erkek çocuk daha tay tay durmaya başlamadan ayağına top verilen, 3 yaşında babasıyla, 6 yaşından sonra da mahalle maçlarında boy gösteren bir tür olmasına rağmen yurt dışındaki diğer ülke takımlarına bakıldığında (ingiltere, fransa, italya vs. neyse ) çok vasat gibi geliyor. yanlışım varsa daha usta kalemler düzeltsin efenim...
yazar buradaki çelişkiye değinmek istemiş şöyle ki açalım;
basketbol amerika'da tıpkı türkiye'de futbolun sokakta başlaması gibi sokakta başlar ve adım attığında basket topuyla oynar çocuk, her mahalle arasında nerdeyse (uzaktan öyle görünüyor, abartmış olabilirim) bir basket potası var ve adamlar dünyayı sallıyor, hani böyle olması gerekmez mi 3 yaşından beri futbol ve futbol topuyla haşır neşir olmuş türk insanı neden bu kadar geride kalmış...
tamam bahaneleri biliyorum; teknik yetersizlik, alt yapıdaki bozukluk bik bik bik falan işte, böyle şeyler yani sonuçta hepsi birer geyikten ibaret olan şeyler. hepsi 'nasıl başarılı değilim ama'nın açıklaması hiçbirisi 'nasıl başarıyı yakalarım'ın açıklaması değil ki sorun da tam olarak burda yatıyor...