saat: sabah kahvaltı zamanı..
bi baktınız ekmeğiniz kalmamış. en paspal halinizle aşşağıya iniyorsunuz ekmek almak için. derlenip toparlanmaya ne hacet. sizin bir sevgiliniz yok çünkü. yataktan kalktığınız gibi inebilirsiniz. gözden düşme durumunuz yok. apartman kapısından adımınızı attınız dışarı. ahhaanda dakka bir gol bir. sarmaş dolaş bir çift. eee tabi bu gün 14 şubat yaa. öyle bi sarılmışlarki aklınızdan ilk geçen şu '' yuh bu ne a.q yaaa.. ahtapot gibi sarmalamış'' tabi ilk çamurumuzu hemen atıyoruz. bizde olsa sanki sarıldığımızda nefes almasına izin vericez..
neyse ilk saldırıyı bertaraf edip bakkala giriyoruz. bakkalda çağdaş olacak yaa.. hemen konduruyor lafı '' sevgililer gününüz kutlu olsun''... hafif bi gülümsemeyle bakkalıda atlatıyoruz. bakkaldan adımımızı dışarı atıyoruuuuuzzzzz.... o da ne..? delikanlı manitasına gül alıyo..
tabi biz boş duruyomuyuz...???
tabiki hayırrrr..
yüzümüzde aşşağılayıcı bi gülüşle aklımızdan ilk geçen şu '' lavuğa bak yaa 1 liralık güle 10 lira verdi''.. tabi bizim manitamız olsa 10 diil 20 lira vermiycez sanki...
dışarıdaki badirelere göğüs gerip nihayet apartmana atıyoruz kendimizi. ama orasıda ayrı bir cephe. alt kat komşunuz yakalıyor kapıda..
''eee sen çıkmamışsın daha dışarı..? bu gün sevgililer günü.. yoksa manitanmı yok..?'' deyip sırıtıyooo pis pis..
tabi sende cevap hazır '' yaa sevgilinin günümü olurmuş..para tuzağı bunlar'' deyip kendine güven duyduğunu gösteren bi kahkaha atıyosun. bu arada manitan olmadığını çaktırmıyosun. tabi komşunun o cümlesi içinde koca bi yarık açıyo ama olsun. güçlüyüz dayanabiliriz...
nihayet evdesin..
kallavi bi kahvaltı hazırlıyosun. geçiyosun televizyonun karşısına açıyosun bi müzik kanalı başlıyosun kahvaltının keyfini çıkarmaya. en süper insanı sensin şu an dünyanın. kimse bozamaz senin keyfini..
amaaaa..!!!
amaaaaaa...!!!
amaann allah ım ......!!!
kanalın sağ üst köşesinde yanar dönerli kalp içinde yazan şeyyy...???
yooo hayır o olamaz diyosun...
dikkatlice bakıyosuuunn....!!!
evet sevgililer gününüz kutlu olsun falan filan yazıyo..
eee tabi şarrkılardan ve altta geçen istek yazılarından anlamalıydın.
olsun yinede yıkılmıyosun. kanalı değiştiriyosun.
yooo.. bu kanalıda değiştiriyosun...
yokkk bu da diil.. değiştiriyosun...
''aaaa bu ne a.q yaaaa.. her yerde slow şarkılar.. yokmu hareketli bişeyler..?''diyosun..
tabi ne olabilirki.. bu gün bütün şarkı ve programlar sevgi pıtırcıkları için...
hemen napıyoruz güzel bi cd bulup takıyoruz.. veee kahvaltımızı neşe içinde tamamlıyoruuzzz...
eeeee... şimdi napıcaz...??
tabi ki her zamanki gibi arkadaşları arayıp onlarla dışarıda gezip tozucaz..
''alo kanqa naber??''
''iii kanqa yaa senden naber??''
''ii bende çıkıcamda nerdesin diye aradım''
''ben manitayla beraberim kanqa..sinemaya giricem şimdi''
'':S hııı peki kanqa.. ii eğlenceler''
deyip yaralandığımızı çaktırmadan kapıyoruz telefonu..
ama pes ediyomuyuz..;????
kesinlikle hayıııııırrrrrrr...
hemen diğer kanqa yı arıyoruz...
'' kanqa naber''
''ii kanqa.. manitayı bekliyorum..bowling e gidicez..sen napıyosun''
''iyiyim bende.. yoğunum bu gün biraz..fırsat bulup arayamam diye sevgililer gününü kutlamak için aradım''
deyip ustaca bi manevrayla konuyu toparlayıp telefonu kapıyoruz *
sanırım bu yara biraz ağır oldu dimiii???
olsun yılmıyoruz..
biz onlarla dünyaya gelmedik yaa.. onlarsızda yaşayabiliriz. hava güzel. günlerden cumartesi daha ne olsun:)) hemen üzerimizi değişip dışarı atıyoruz kendimizi..
işte bu dışarı atma kısmını ben kendimce pek onaylamıyorum...
nedenmi...??
çünkü dışarıda gördüğünüz herşey sizin o günü alkolik olarak kapatma riskinizi arttırır..
onun için siz en iyisi alın bi kaç bira.. winamp tan bi unknow artist açın..damar olsun.. için ve uyandığınız gibi uyuyun...