avaze gonjeshk ha

entry33 galeri video2
    2.
  1. dün akşam izlediğim ve çok beğendiğim majidi filmi. filmdeki hayatların gündelik hayat içersinde herzaman karşımıza çıkabilecek hayatlar olması bu kadar sıcaklı katıyor filme. birde arabada ibrahim tatlıses dinliyorlardı o da çok hoştu.


    --spoiler--
    Serçelerin Şarkısın;nda Kerim Allah'ı kendi iradesini bertaraf eden bir irade olarak ve işleyen bir adalet olarak hissediyor. Filmin hikâyesi aslında Kerimin ağzından dökülen ama;bu hiç de adil değil; cümlesiyle başlıyor. Çiftlikten bir devekuşu kaçmasının ardından sorumlu görülerek işten atıldıktan sonra kuruyor bu cümleyi Kerim. Bundan sonra ise film ilahi adalet teması etrafında şekilleniyor. Küçük hesaplarla ve kaderi karşısında öngörüsüzce hareket eden insanın planlarının Allah tarafından bozuluşuna ve kapanan kapılar ardından açılan yeni kapılara şahit ediliyor izleyici. Hz. Ali'nin dediği gibi Kerim de Allahı kendi bir şey isteyip Allah başka bir şey isteyince tanıyor. Mukadderat kendini, insanın ufak planlarını ve küçük hesaplarını bozarak kuruyor. Adalet ise film boyunca kendinden şüphe edilemez bir şekilde tecelli ediyor. Buna karşılık insanın dünyadaki çabası külli iradenin yanında cüzi iradenin konumu da çocukların balık yetiştirebilecekleri bir havuz yapmalarının hikâyesiyle birlikte yüceltiliyor.

    Burada devekuşu yumurtalarından da bahsetmek gerekiyor. Devekuşu çiftlikten kaçtıktan sonra Kerim motoruna atlayıp bozkırda ve tepelerde bir gün boyunca onu arıyor. Bakmadık yer bırakmıyor ama yine de bulamıyor devekuşunu. Sonrasında ise devekuşunun varlığı orada burada karşısına çıkan yumurtalarla Kerim'in hayatının üzerine bir gölge gibi geriliyor. Neredeyse onu izleyen ve onu takip eden bir göz oluyor. Devekuşu yumurtaları da filmin manevi arka planını destekler bir biçimde Allah’ın varlığının tecelli ettiği somut nesneler haline (Kerimin Allahın varlığını hissedebildiği nesneler haline) geliyorlar.
    --spoiler--
    6 ...