yarısı türk yarısı finli dolu bir barda izlediğim maç.
maç başlarken finlilerin zaten umudu yoktu kazanmak adına. 1-0 yenilsek veya es kaza bir gol atsak şahane diyorlardı hatta.
diğer yanda 5 atıcaz hocaaaa diye bağıran beşiktaş taraftarları. benim gibi beşiktaşı tutmayan türk insanları da "inşallah net skor alamazlar da yıldızlar buraya gelir" diye düşünüyordu.
neyse maç başladı. hjk'nun zaten top oynamak gibi bir niyeti yoktu herkesin gördüğü gibi. olabilecek en avantajlı skoru alıp helsinki'ye geri dönme niyetindelerdi.
tabi bu sert oyun beşiktaş'ın pozisyon beceriksizliğine eklenince feci kısır bir maç oldu. ilk yarının sonuna doğru gelen ve cayır cayır ofsayt olan golde barın türk olan yarısı önce ayağa kalktı deli gibi sevindi, sonra da tekrardan ofsayt olduğunu görünce üzüldü, sessizleşti o kalabalık.
2. yarıda da quaresma'nın hayvani golü zaten işi garantiledi deyip maçtan yavaş yavaş gevşemeye başladık. zaten kameralar da tribünleri ve ambiyansı gösterip duruyordu o esnada.
derken hjk helsinki'nin bir penaltısı güme gitti, sonrasında da 5 dakika içerisinde 2 tane karşı karşıya pozisyon yakaladılar. tabi bu sefer de bar finlilerin gürültüsüyle inledi. emin olun türk insanı daha fazlaydı barda ama finlilerin gürültüsü benim kulaklarımı sağır etti. bence bizim tribünlere almak lazım bunları, çok iş yaparlar.*
futboldan 2 gram anlayan finlilerin bile "bu kadroyla bize tecavüz etmeleri lazımdı" dediği beşiktaş'ın ite kaka 2 gol atması, "oyeaa barcelona gibi oynadılar" diye anlatılan, yan pas ve kaleye gitme çabasından başka bir şey olmayan bir futbol oynadığı maçtı.
maçın en güzel özetini ise beşiktaş'ın 5-0 galibiyetine 50 euro basan galatasaraylı kebapçı abiden geldi. bütün 5 atıcazcıları yanına toplamıştı zaten maç sonunda kendisi. cümleten göt olduk arkadaşlar dedi ve pis pis sırıttı.
sonuç itibariyle beşiktaş işi iyi kurtardı. ama helsinki'de işi aynı derece kolay olmayacaktır.
benim anlamadığım ise şu. beşiktaş şöyle süper böyle süper deniyordu ve ben beşiktaş'ı genellikle maç özetlerinden seyretmiştim, bu sefer ilk kez 90 dakika izledim. bu sene beşiktaş-trabzonspor maçlarında 4 golden fazla olacağı hissi var bende. çok keyifli maçlar seyredebiliriz gibime geliyor. çünkü top oynatmamaya gelen hjk bile karşı karşıya 2 pozisyon yakalayıp, bir tane de penaltısı es geçiliyorsa, biraz daha becerikli bir takımın beşiktaş'ı ne hale sokacağını düşünmek bile istemiyorum kendi adıma.
neticede "bunu mu izlemeye geldik lan" diye kendi kendime söylenirken, 50 eurosu güme gitmiş kebapçı abinin bize ikram ettiği dürümlerle şenlendik.