bugün yaşadığım bir hadiseyi anlatmadan geçemeyeceğim, okulla, zorluğuyla alakalı açıklayıcı bir yerde olacaktır zannediyorum. her neyse;
öğlenden sonra medeni hukuk ikinci dönem dersine girme amacıyla okula gittim, fakat sıcaktan dolayı en fazla bir derse dayanabildim. olaylar tam da bu bir ders sonrası orta bahçede gelişti. her neyse, hocanın derse ara vermesiyle birlikte arkadaşlarla toplanıp orta bahçeye indik. masada 5 kişiydik, 2 si maltepe üniversitesinden gelmişler geriye kalan üçümüz marmara öğrencisiyiz. her neyse, oturup muhabbet ederken birden maltepeli arkadaşların birinin telefonu çaldı, "ne, medeni açıklanmış mı ? peki kaç aldın ? neee, nasıl 18 ya, abi sen çalışmadın mı, iyi geçti demiyo muydun, 70 beklemiyo muydun nasıl 18 yahu ?" şeklinde konuşmasını duyduğumuz anda marmaralılar olarak gözlerimizde şimşek çaktı ve bi anda üçümüz birbirimize bakıp sinsi sinsi gülümsemeye başladık. her neyse arkadaş telefonu kapattı ve sınavın açıklandığını, arkadaşının da 18 aldığını söyledi. tabi bunu söylerken büyük bir şok içinde . bu kadar düşük not alınmasının sebebini kendi kafasında çözmeye çalışmakta belli ki. her neyse biz aa iyiymiş ya normal filan dedik. her neyse, diğer maltepeli arkadaş da bahsettiğim arkadaş da sınavlarının çok iyi geçtiğini ve yüksek not beklediklerini sarfettiler. biz de 30-40 civarı bişey beklemekteyiz filan deyip kütüphaneye, notları öğrenmeye çıktık.
öncelik misafirlereydi tabi,telefonla konuşan arkadaş 10, diğeri 15 almıştı. bu kadar yüksek not bekleyip böyle bir notla karşılaşmanın hayal kırıklığını iliklerine kadar yaşamaktaydı ikisi de. her neyse, bizim notlar ise sırasıyla 41- 43- 45 idi.
durumun neden böyle olduğunu sordular, biz de memnuniyetle açıkladık. olay tamamen sorunun nasıl cevaplanmasıyla alakalı tabi. bizim de ilk sınavımızda aynı şekilde dumura uğradığımızı filan anlattığımızda bayaa rahatladılar önce. fakat esas darbe son cümlelerimizdeydi sanırım, onlar da şuydu; finalden 50 alamazsan hiç bişey yapamazsın direk kalırsın, vize %40 ı ve final %60 ı toplamı 40 ı geçmezse çana bile katılamaz gene direk kalırsın. yani sizin bi 60 almanız gerekmekte ki bu da sınavlardan artık bi 200 alırım heralde beklentisiyle çıkmanızı gerektiriyor. * ve kötü bir haberimiz daha var, maalesef finaller vizelerden daha zor olmakta. bugüne kadar böyle oldu.
bunları duyan kendi okullarında ders bırakmayıp, * olan notlarını *yaz okulunda yükseltmeyi amaçlayan arkadaşların içeri doğru gözyaşı döktüklerini hissettik biz. garip olan şu; tamam okul çok kasıntı, gereksiz halde hem de. ama diğer okullar ki burda bir özel okuldan bahsediyoruz, nasıl olur da öğrencilerine tutup da siz bu okulda nasıl geçiyorsunuz peki ?" sorusu sorduracak derecede ders gördürmektedirler. hukuk okuldan okula değişmeyecek bişeydir malum, hocanın tarzını bilmemek en fazla ne kaybettirir insana bunu da tam çözebilmiş değilim. ama ortada gerip bişey var işte, ya bizim okulda bi bokluk var ya da diğer okullarda pek kasıntılık yok.
bu anlattığım olayın akabinde bir kaç özel okuldan gelen arkadaşlarla da karşılaştık, 20- 27 notlarını duyduk. ha bir de, viyana üniversitesinden gelen vardı onun da roma kürsüsüne yakındığını görmüştüm geçen hafta, "daha ne yazmam gerekiyodu diye". hocanın açıklamasına göre noktalama işaretlerine yeteri kadar dikkat etmediğimi anladım. zira kitapta ne yazıyorsa yazmıştım, muhtemelen rastladığım kız da öyleydi. ama noktalama işaretlerini yanlış kullanınca anlaşılan şey farklı oluyor tabi.
ha bir de okulun geç kapanması, yaz okulunun tüm yazı kaplaması konusu var, ona da başka bir zaman değinmeyi planlamaktayım.
