kaybedilenlerin ardından ne yazacağını bilemeyecek kadar aciz olan bizler, şimdi kendimizi geride kalanların yerine koyarak anlamaya, anlatmaya çalışıyoruz olanları.
yanı başında enkaz altında ölü olan oğlunun acısıyla saatlerce başbaşa kalmış bir anneyi nasıl anlayamayacaksak o yıkılmak için dikilmiş binaları yapanları da anlayamayacağız. sadece o gece deprem bölgelerinde tüm o şiddetli sarsıntıları yaşayanlar ve yarılarını belki geride yaşanma ihtimali olan hayatlarını, deprem bölgerine gömen insanlar anlayacak birbirlerini.
hala yalnızlar. tüm 17 ağustos tarihlerinde bir kere daha yalnızlıklarıyla karşı karşıyalar. kendi adıma ben hiç eylemlerine katılmadım, katılamadım. gerisi zaten laf-ı güzaf.