unutulmaz anlar

entry58 galeri
    19.
  1. okuldan çıkıp fatura ödemek için toplu taşıma aracına bindim. ama geri dönmek için param kalmamıştı ve sırtımdaki çantada eşek ölüsü gibiydi. mecburen yürümek zorundaydım 1.5 km mesafeyi. muhabbet edecek kimse yoktu, bu bunaltıcı atmosferde sıkılmamak için çantamı açtım ve fermuar dergisini okumaya başladım. ara sıra direklere toslamamaya özen gösteriyordum. parkuru tamamladıktan sonra evin önüne ulaştım. merdivenleri binbir zorlukla çıktıktan sonra içeri girdim ve yorgunluğumu atmak için salondaki koltuğa yığılı verdim. bu arada çok susadığımı fark ettim ve doğruca mutfağa koştum. amacım susuzluğumu gidermekti. öyle kolaymış, gazazmuş falan uğraşmadan direkt olarak buz gibi suya sarılıverdim. kana kana suyumu içtikten sonra günün stresini atmak için odama yöneldim, fakat ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum.

    bir adet che tişörtüm vardı. heves edip almıştım zamanında. epey de özen gösterdim o tişörte. lekelemedim, yırtmadım vs. ama o ne yaptı sahibe. besle büyüt arkandan vursun derler ya o misal. kapıyı açmamla beraber 70'li yıllarda çekilen yeşilçam filmlerinde kurşun yiyen aktörler gibi bir metre arkaya sıçradım korku ile. çünkü malum tişörtün baskısındaki kült che portresi müthiş kudretli şekilde bana bakıyordu. içeride birisi var korkusu ile acayip tırstım. gerçekten karşımda birisi var sandım, e ifadesi yeter zaten che'nin. balmumu heykel kadar inandırıcı duruyodu. hakikatin farkına vardığım da ise avuçlarımı yere vura vura gülmekteydim...
    0 ...