güneşli günler hikayesini okuyunca karanlıktan korkup tuvalete gidememenin nasıl kötü birşey olduğunu hatırladım. battaniyeye gömülüp kendini korumaya çalışmak, yürüken arkanda birisi olduğunu düşünmek ama dönüp bakamamak.
ayrıca sözlü yapılırken öğretmenin defterin yapraklarını çevirirken sırayı savınca hissettiğin rahatlama.
hiç unutmam benim okul numaram 777 idi, lanet olsun kafiyeli bir numara olduğu için hocalar çabuk ezberlerlerdi.
yine bir sözlü de hocalardan biri (hangi derstti hatırlamıyorum) defteri çevirip duruyor ben ortalardayım. 2-3 sayfa sonra benim sayfaya gelecek bekliyoruz.
öğretmen (şerefsiz, söyle gitsin değil mi) yediyüüüzzz dedi uzatarak, numarası 700 olan çocuk kalktı ben ohhh diye rahatlamışken devam etti, yetmiiiiş 700 numaralı çocuk bir sevinç oturdu ben aha dedim sıçtık kalkıyorum. ve sonunda beklenen numarayı söyledi yediiii. kalktım, bişeyler eveleyip gevelemiştim ama sonunda ne olmuştu hatırlamıyorum.