anladığım kadarıyla galatasaraylı arkadaşlarımızın burnundan getirmiş eski fransızca hocası, yeni müdire. kabataş döneminde de bağırır çağırırdı, hatta ders sırasında kapılardaki minik pencerelerden içeriyi süzer, kılığını, saçını vs. beğenmediği öğrenciyi şiddetli şekilde uyarırdı! * okulda kavga çıkan bir günün akşamında taraflardan iri kıyım bir öğrenciyi tekrar kavgaya karışmaması için okuldan beşiktaşa kadar yürüyerek takip etmişliği, hatta yolda arkasından "kravatını düzelt!" diye bağırmışlığı bile vardır hocanın. evet kızar; doğrusunuz, bağırır; hatta bu disiplinden öte bir şey bile dedirtir! ama çok iyi kadındır aslında. * karşısına çıktığınızda önce gömleğinizi düzeltin, sonra istediğiniz gibi konuşun, bağırmaz, çağırmaz, hatta belki sarılır bile *! biz galatasaray geçmişi yüzünden bizi pek sevmediğini düşünüyorduk, meğer bize melekmiş melek...