neşe içinde bir pazar sabahı kahvaltı yapmaktasınızdır. sofra o kadar güzeldir ki, sofranın hiçbir çeşidinden pas geçmemektir o anki tek dileğiniz. çatalınızı bir omlete, bir reçele... bir söğüş domatese, bir de annenizin yaptığı peynirli gözlemeye daldırmışınızdır. farkında olmadan ha.*
derken ayrı ayrı kaselerdeki; yeşil ve siyah renklerdeki zeytinlere ilişir gözünüz. seçiminizi yaparsınız ve ortalama 50-60 tane siyah zeytinin olduğu kasenin içine çatalınızı daldırırsınız ve o anda ağzınıza aldığınız o tane belki de o kase içindeki en berbat, en çürük, en acı olanıdır 50-60 kadar olan zeytinlerin içinden. o an anlarsınız işte.. *