iğrenç bir durumdur.sonra insan ne yapar.düveyi büyütür kutsal diye tapar.yıldıza,güneşe,börtü böceğe,puta,ota olmadı insana yavşayıp kapanır secdeye.sonra der ulan ben niye birşeylere tapmak zorundayım anlar o zaman bir olasılık hesabı yapmalıyım ve yapmaya başlar:
a) Beklenen değer (hedonizm yani fiziksel yaşamdan zevk alma)
Ya da
b) Beklenen değer (dini hayat)
Varsayım
a) Olasılık (ölümden sonra hayat yok) * (hedonizmden alınacak zevk) +
Olasılık (ölümden sonra hayat var) * (sonsuza dek lanetlenmek) Ve
b) Olasılık (ölümden sonra hayat yok) * (dinden alınacak zevk)
Olasılık (ölümden sonra hayat var)* (sonsuz mutluluk)
Pascal'ın mantığı çok basitti: Eğer (a) (b)den büyükse o zaman hedonizme devam edecekti, ama
eğer (a) (b)den küçükse o zaman dindar olmalıydı.
Ama değişkenlerin değerlerini bilmeden bu denklemi nasıl çözülür.
Birkaç varsayımda bulundu, örneğin, sonsuz mutluluğun değeri pozitif sonsuzdu ve sonsuza dek
lanetlenmenin değeri negatif sonsuzdu.
Sonsuz mutluluk = +00(+ sonsuz)
Sonsuza dek lanetlenmek =-00(- sonsuz)
"Eğer bir denklemde sonsuzu kullanırsanız bu diğer her şeyi etkiler, çünkü çok büyük bir sayıdır,
böylece (a) hedonizmin beklenen değeri negatif sonsuz ve (b) dini hayatın beklenen değeri pozitif
sonsuz."
(a) hedonizm = -00 ve (b) din = +00
o zaman
{a)< (b) böylece...
(b) beklenen değer (hedonizm) < beklenen değer (dini hayat)
yani eğer "Tanrı yoksa inanmakla az kaybederim ama eğer bir de varsa inanmakla sonsuz mutluluk kazanırım."
( (bkz: olasılıksız) kitabından alıntı)
bu hesaplamadan sonra kafası karışır ve amaaan bu kadar düşüneceğime inanırım der.ihtimallerden kurtulur.