liberal düşünce topluluğu

entry12 galeri
    2.
  1. abden aldıkları 450 bin euronun nasıl kullanıkları hakkında fikir edinmek için izlenimler.netten kopyalıyorum:

    "Atilla Yayla ile gelişmelerde Emin Çölaşanı bekliyordum, kambersiz düğün olmaz misali, nihayet teşrif etmiş. Aslında ben ne yazacağını biliyordum, seneler evvel medyaya yansıyan Atilla Yayla ile bir polemikleri vardı. Emin Çölaşan Atilla Yaylanın başında olduğu Liberal Düşünce Topluluğunun ABden para aldığını vs. söylüyordu. Daha sonra ne oldu bilmiyorum ama Atilla Yayla o ara "bizim bütün faaliyetlerimiz açıktır, gizli saklı bir işimiz yok, dünyanın çeşitli kuruluşlarından proje karşılığı fon bulmaya çalışıyoruz çünkü bu işleri yürütebilecek maddi gücümüz yok" mealli birşeyler söylemişti. Emin Çölaşan bugün de Atilla Yayla ile yaptığı telefon görüşmesinde Atilla Yaylanın Avrupa destekli projelerden 450.000 Euro aldıklarını söylediğini işte yakaladım edasıyla aktarıyor.

    Öncelikle AB projelerinden destek almakta ne gibi bir tuhaflık onu anlayamadım. Geçenlerde çevremdeki bazı küçük sanayi erbabı, çeşitli kamu daireleri ve belediyelerin AB Projesi adıyla harıl harıl yazıp çizdiklerini, bunları ingilizceye çevirtmeye çalıştıklarını gördüm. Ne oluyor diye sorduğumda, herhangi bir proje ile ABye başvurulduğunda bu projelere destek sağlandığını öğrendim. Ben pek anlamam ama bahsettikleri projelerin bir kısmı saçma sapan şeylerdi. Fakat bir liste gösterdiler, Çankırı, Samsun, Çorum civarlarında AB projesi kazanan köfteciler, yerel gazeteciler, odalar, borsalar filan listelenmişti. Üstelik ufacık bir işletme için alınan destek rakamı 100.000 Euroya ulaşıyordu. 50.000 Euro altında destek görmedim. Üstelik bu fonlara başvuranların liberal olmadığını da müşahade ettim. Devlet kuruluşları, bakkal, meslek odası türü şeyler ve çoğu da bildiğimiz milliyetçi, ulusalcı, muhafazakar, solcu insanlar.

    Sonra acaba Atilla Yaylanın gizli kapaklı işiyle ilgili internette bilgi var mı diye bakınırken aklıma kendilerinin resmi web sitesi geldi. Tuhaf şey, bu projelerini alenen web sitelerinde zaten görebiliyordunuz. Yani Emin Çölaşanın gizemli bir edayla ABden para alıp ülkeyi satacaklar mesajı vermeye çalıştığı konunun detayları zaten derneğin resmi sitesinde yer alıyor. Mesela Çölaşanın bahsettiği proje şu:

    Yasal ve Sosyal Yönleriyle Türkiyede ifade Özgürlüğü Projesi

    Türkiyenin Avrupa Birliğine tam üyelik sürecinde yerine getirilmesi öngörülen Kopenhag siyasî kriterleri arasında önemli bir boyut olan düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda Liberal Düşünce Topluluğu tarafından bir araştırma ve yayın projesi yürütülmektedir.

    Proje Avrupa Birliği Komisyonu insan Hakları Vakfı tarafından desteklenmektedir.

    Yasal ve Sosyal Yönleriyle Türkiyede ifade Özgürlüğü ismini taşıyan projenin amaçları;
    1. Türk mevzuatında düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan hükümlerin ayrıntılı bir dökümünü sunmak ve mevzuatın ıslahıyla Kopenhag siyasî kriterlerinin karşılanması doğrultusunda öneriler geliştirmek,
    2. Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda kamuoyunun duyarlılık düzeyini tespit etmek, insan hakları taleplerinin toplumsal tabanının bir analizini yaparak siyasa yapımı ve uygulamalarına yol gösterici veriler hazırlamak,
    3. Yayınlar ve toplantılar yoluyla düşünce ve ifade özgürlüğü alanında kamuoyunu ve karar vericileri bilgilendirmek.

    Evrensel standartlara uygun bir insan hakları rejiminin ve liberal-demokratik bir hukuk devletinin oluşmasına katkıda bulunmak üzere proje çerçevesinde 5 ana alanda faaliyet göstermektedir. Bunlar;

    1. Uluslararası (1), ulusal(2) ve bölgesel sempozyumlar düzenlemek,
    2. Türk mevzuatında (Anayasa, yasalar, tüzük ve yönetmeliklerde) düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin ayrıntılı bir tespit ve öneriler paketi hazırlamak,
    3. Türkiye kamuoyu ve karar önderleri arasında düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin sorun/çözüm algılama biçimlerini tespit edecek kapsamlı bir sosyal araştırma yürütmek,
    4. Düşünce ve ifade özgürlüğü üzerine araştırmalar yayınlamak,
    5. Düşünce ve ifade özgürlüğü inceleme yarışması düzenlemek.

    Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda Türkiyenin yasal ve sosyal bir envanterini hazırlayan proje, Türkiyenin Avrupa Birliğine uyum sürecine önemli bir katkısı olacaktır.

    Proje Çerçevesinde Yayınlanan Aşağıdaki Kitapları LDTden ücretsiz olarak temin edebilirsiniz:

    1. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa insan Hakları Sözleşmesi Işığında ifade hürriyetinin Muhtevası ve Sınırları, Reyhan Sunay,
    2. Madde 312, Ahmet Gokcen
    3. ifade Hürriyeti ve Sınırları, Wojciech Sadurski, çeviren: Bahattin Seçilmişoğlu
    4. ifade Özgürlüğü: Felsefi Bir inceleme, Frederick Schauer; çeviren: Bahattin Seçilmişoğlu
    5. Serbest ifade: Hukuki ve Felsefî Denemeler, W. J. Waluchow, çeviren: Erhan Çağlar
    6. 21. Yüzyılda ifade Özgürlüğü, Robert Trager, çeviren: Nuri Yurdusev
    7. Hürriyet Üstüne, John Stuart Mill, çeviren: Ömer Çaha
    8. Avrupa insan Hakları Mahkemesi Kararlarında ifade Özgürlüğü, derleyen ve yorumlayan: Vahit Bıçak
    9. Amerikan Yüksek Mahkemesi Kararlarında Kararlarında ifade Özgürlüğü, derleyen ve yorumlayan: Zühtü Arslan
    10. Türk Anayasa Mahkemesi Kararlarında ifade Özgürlüğü, derleyen ve yorumlayan: Reyhan Sunay
    11. Yargıtay Kararlarında Kararlarında ifade Özgürlüğü, derleyen ve yorumlayan: Haci Ali Ozhan and Bekir Berat Özipek
    12. Teorik ve Pratik Boyutlarıyla ifade Özgürlüğü, derleyen: Bekir Berat Özipek
    13. Rapor: Türk Mevzuatının ifade Özgürlüğü Bakımından Değerlendirilmesi
    14. insan Hakları ve ifade Özgürlüğü konulu kamuoyu araştırması sonuçları ve değerlendirme raporu

    Bu faaliyetlere baktığımızda 2001-2003 arası iki yıl boyunca ülke çapında yapılan ulusal ve uluslararası paneller, toplantılar, çevrilen, edisyonu yapılan, telif edilen ve ücretsiz dağıtılan kitaplar, hazırlanan raporlar, makale yarışmaları gibi az paraya mal olmayacak şeyler görüyoruz. Atilla Bey alenen beyan etmiş, 450.000 Euro destek aldık diye. Peki konu ne? Yasal ve Sosyal Yönleriyle Türkiyede ifade Özgürlüğü. Yani tam da memleketimizi ilgilendiren bir konu. Üstelik bugünlerde Atilla Yaylanın başının aynı meseleden derde girmesi de bir ironi.

    Emin Çölaşan bravo, AB komisyonundan proje karşılığı 450.000 Euro alınmış ve bu para ifade hürriyeti ile ilgili çabalara harcanmış, alnından öpmek lazım diyeceğine Atilla Yaylayı satılık olmakla, hırsızlıkla suçluyor. Üstelik Yayla kendisine telefonda bu projelerin (aynı Çorumdaki leblebi dükkanında olduğu gibi) açık, tamamen devletin kontrolünde olduğunu, yani tüm ödemelerin belgeli yapıldığını belirttiği halde.

    AB Komisyonundan, başka fon ve finans kurumlarından ciddi projeler oluşturulup para alınması anormal birşey değildir. Çeşitli vakıflar dünya üzerindeki muhtelif faaliyetleri desteklemeyi kendilerine görev bilirler. Mesela Almanyada solcuları destekleyen (Friedrich Ebert gibi) vakıflar da vardır, Konrad Adenaur gibi muhafazakarları ve Friedrich Naumann gibi liberalleri destekleyen vakıflar da. Üstelik bu vakıflar gizli yeraltı teşkilatı değil devlet kontrolünde aleni kurumlardır. Türkiyede sağcı, solcu, islamcı, liberal kurumların faaliyetlerini yürütmek için bu destekleri sağlamalarında ayıp birşey yoktur. Hatta sivil toplumun gelişmesi açısından, proje mantığını öğrenmeleri açısından hayırlı bir iştir de.

    Neticede 450.000 Euro bir kişinin cebine girmiş, o da isviçreye uçmak üzereyken yakalanmış havası oluşturmaya çalışan Emin Çölaşan, Hürriyet gazetesi ve zeka düzeyleriyle ilgili ciddi şüphe duyduğum gazete yorumcuları büyük bir yanılgı içinde.

    Bükemediğin bileği öpeceksin, yap sen de Türk Siyasi Hayatında Kemalizmin Yeri ve Önemi projesi, 4.5 Milyon Euro al, ilk tebrik eden ben olayım. (Emin Çölaşanı alnından öpmek isteyip istemeyeceğim ayrı bir konudur). Yalnız Selçuk Parsadan yöntemiyle Cumhurbaşkanı, hükümet ya da resmi kurumlardan para sızdırmak yok, ona göre. Adam gibi proje yazılıp AB fonuna başvurulacak. ingilizceye çevirmesi benden."
    3 ...