dinler konusunda en objektif ve en karmaşık inanışlardan biridir. iki uca da çekilebilir. şöyle ki:
-tanrı'nın var olup olmadığını akıl ile algılayamam çünkü eğer tanrı varsa, bana aklımı sınırlı bir ölçüde vermiştir. ben aklımın sınırları kadar yani tanrı'nın dünyayı algılamamı istediği kadarını çözümler ve bilebilirim. bana düşen sadece inanmaktır. sınırlı aklım beni yanıltabilir. akıl ile tanrının varlığını sorgulayamam bu yüzden bir tanrının varlığına ancak inanabilirim ve ona teslim olabilirim.
diyen de vardır
-insan tanrı'nın varlığını gördüğü yaşadığı ve bildiği şeylerle algılayabilir. insan dünya üzerinde ne görüyorsa tanrı'sını da ona benzetir. insan, tanrı'nın neden meleklere, tahtlara, cennet ve cehenneme ihtiyacı olduğunu sorgulamaz çünkü dünyada yaşadığı düzen gereği başka bir şey bilemez. bu bir papağanın duyduğu sesleri taklit etmesine benzer. dolayısı ile insan tanrıyı kendi beyniyle şekillendireblir. insanın sınırlı aklı da bir tanrıyı şekillendirmeye yetmeyeceğinden bir tanrının var olup olmadığı bilinemez.