öğretilmiş din, çoğu zaman donuk, statik ve hurafelerle dolu bir dindir. seçilmiş din ise, daha dinamik, hür iradeye bağlı ve rafinedir.
avrupa'da ve latin amerika'da sayıları giderek artan müslümanlar, seçilmiş din sösyolojisini oluşturur.
ama türkiye'deki islamcıların da "öğretilmiş din" kategorisine girdiklerini düşünmek yanlıştır. çünkü bu grupların hemen hepsi, sıfırdan gelmişler, yeniden aramışlar, yeniden bulmuşlar ve dinleri için yeniden mücadele etmektedir.
"türban" dün yoktu, bugün nereden çıktı sorusunun da cevabı buradadır. çünkü türban "seçilmiş din"in sembolüdür ve bana kalırsa da pek güzel bir sembolüdür...
ekleme: yalnız bizim islamcılar türbanın "türban" olduğunu kabul etmez, "başörtüsü" olduğunu söylerler. bu da herhalde fazla dayak yemiş ve korkmuş olmalarından ileri gelir...