sayın gerets; 2005-2006 yılında galatasaray'ı georghe hagi'den devraldınız. o dönemlerde sizi çok eleştirenler, yerden yere vuranlar oldu. devre arasına bile kalmadan gideceğinizi söylediler. siz ise, bu söylenenlere aldırış eteden kısa sürede takımı toparladınız. çekirdek kadroyu bozmadan, gençlere şans vererek takımı yüksek seviyelere taşıdınız. şans verdiğiniz gençlerin, takımı 2005-2006 yılı şampiyonluğuna götüren, kritik, taktir edilmesi gereken katkıları oldu. size 2005-2006 sezonundaki galatasaray için ne kadar teşekkür etsek azdır. fakat;
bu sene neredeyse hem siz, hem galatasaray, tamamen değiştiniz. galatasaray son yılardaki en kötü maçlarını oynamaya başladı. bizim için kritik bir bordeaux mücadelesinde, 4 maçta gol atamamış, 1 puan-ki onu da bizden- toplamış bir bordeaux maçındaki oyununuzu ve galatasaray'ı değerlendirmek isterim;
öncelikle sezon başında, galatasaray'ın bütçesi göz önüne alındığında, başarılı sayılabilecek transferler yapıldı. kimdi bunlar;
Okan Buruk
Mehmet Topal
Marcelo Adrian Carrusca
Emre Aşık*
Junichi Inamoto
Tolga Seyhan
bordeaux maçını ele alayım. amç kadrosu şöyle;
Mondragon, Song, Tolga Seyhan, Cihan, Hasan Şaş, Inamoto, Sabri, iliç, Ayhan, Arda, Hakan Şükür
tolga seyhan: hazırlık maçlarında bile oynamamış bir futbolcu. doğrudan şampiyonlar ligi maçına alınıyor. maçta topa vuramaması ve rakibe kazandırması ile, bir gole mal oluyor. kendisi ile aynı mevkide oynayan emre aşık da kendisiyle aynı kaderi paylaşıyor. o da neredeyse hiç oynatılmadı.
cihan haspolatlı: fatih terim döneminde, defansif orta saha cihan, sağ bek yapılırken, bu kez, bu maçta da sol bek oynatılıyor. maçta ise, sürekli adam kaçırıyor, dönemiyor, müdahale edemiyor. sol bekte oynayan diğer futbolcular; orhan ak ve ferhan öztorun.
sabri: galatasaray'da kaç senedir topa vurmayı, orta açmayın öğrenemeyen tek futbolcu varsa o da sabri'dir. topa abanmaktan başka bildiği bir şey yok. tamam koşuyor. ama koşunca da ne top çalabiliyor ne orta açabiliyor.
inamoto: takıma ısınamamış, defansif orta sahaya da yakışmayan bir futbolcu. aynı mevkide okan buruk yedek bekliyor. top yapabilen bir takımmışız gibi defansif orta sahada ayhan'la beraber o mevkide iki kişi oynuyorlar. ikisi de, günümüz defansif orta sahasına uygun, appiah'ın bir örnek oluşturabileceği, top çalan, hızlı, ofansa da katkıları olan oyuncular değiller.
arda: genç olmasından dolayı, 90 dakikalık maç temposunu kaldıramıyor. fakat; buna çözüm olarak aynı mevkide oynadığı carrusca ile değişmeli oynatılabilecekken, carrusca hiç oynatılmayıp, arda'ya aşırı maç temposu yükleniyor.
ve hakan şükür: 35 yaşındaki, bir zamanların efsanevi oyuncusu, ersun yanal'ı haklı çıkartmak istercesine oynuyor. sanki havadan orta yapılabiliyormuş gibi, kendisine gelen 2-3 ortayı da, maç boyunca harcıyor. pres, koşmak, rakibe basmak gibi kavramları bitmiş. toptan kaçıyor. gözümüzün önünde günden güne çürüyor. ve sadece kafa toplarında kullanılabilecek, çift forvette düşünülebilecek bu adam, tek forvet oynuyor. yedekleri, necati formsuz, ümit karan ve hasan kabze ise oynatılmıyor.
değişiklikler de şöyle yapılıyor;
iliç-Ümit Karan: oyuna ümit karan alınarak forvetteki açık kapatılmak istenirken, orta yapamayan orta saha, iliç'in çıkmasıyla daha da çöküyor.
Hakan Şükür-Mehmet Topal: bu kez, orta sahada oluşan açık kapatılmak isteniyor. fakat; bu kez de forvet hattı bozuluyor. gol gereken maçta, golcü oyundan alınıyor.
Hasan Şaş-ergün: maçın belki de en komik değişikliği. maçın en iyi oyuncularından hasan şaş oyundan çıkarılıyor ve yerine kondisyonu kalmamış, haftalardır, hatta aylardır oynamamış ergün alınıyor. orta saha çıkarılıp yine orta saha alınıyor.
peki şunlara bir göz atalım;
Mehmet Güven
Ferhat Öztorun
Aydın Yılmaz
Özgürcan Özcan
Oğuz Sabankay
aralarında, geçen sezon zaferin mimarı olmuş, ferhat, aydın gibi oyuncular bulunan, paf takımda fırtınalar estiren bu gençler, değil ligde, türkiye kupasında bile oynatılmıyor.
biz ne senden, ne futbolculardan çok şey istemiyoruz sayın gerets. sen bu takımı geçen seneki gibi yönet, futbolcular da geçen seneki gibi oynasınlar yeter. biz nasıl, bu takımı 3-0 yenik iken, galibiyet umudu ile izleyebiliyorsak, uefa kupasını hatırladığımızda hala gözlerimiz doluyorsa, siz de o kadrolar, o galatasaray için oynayın. siz galasaray gibi oynayın yeter ki; 5-0 yenilsek de, hakem taraflı da yönetse, alnımız açık, gururla gezelim. yeter ki siz; galatasaray gibi oynayın.