üniversitelere türbanla girilememesinde teknik olarak etkisi olmayan ilkedir.
üniversiteler, her ne kadar 12 Eylül döneminde özerkliklerinden kaybetmiş olsalar da, bu özelliklerini belli noktaya kadar korumuşlardır.
laiklik ilkesinin, üniversitelerdeki türbanlı öğrencileri direkt olarak etkilemesi, yönlendirmesi mümkün müdür sorusu yanıtlanmalı. üniversiteler kamusal alanlar olarak ne denli tarif edilebilirler?
devletin ve sivil toplumun çakıştığı/karıştığı ortak alan kamusal alan dediğimiz.
dolayısıyla bunun tanımını doğru yapabilmek önemli; üniversite kamusal alan mıdır? ne zamandan beri? hangi hamlelerle?
YÖK bu işin neresinde?
bu karmaşada, türbanın yasaklanması ya da serbest kalması neye bağlıdır?
laiklik ilkesini bununla lekeleyemezsiniz. (bkz: laiklik/#8909615)
ilke nettir. net olmayan onu yönlendirmeye çalışanların kafası ve niyetleridir.
bunu önceki iktidarlar da yaptı, şimdikiler de yapıyor.
kavramları ortak bir görüşme ile netleştirmiyor, anlaşmıyorlar ve sonra dilediklerince kullanıyorlar.
bu sırada olan, yine başörtülülere oluyor belki de.
fakat ne yazık ki onlar da çanak tutuyorlar yaşana bitene... bu da bir gerçek.
ayrıca; geçtiğimiz senenin ikinci döneminde, istanbul üniversitesi öğrencileri okula, derslere, sınavlara rahatlıkla girmişlerdir türbanla. mason dediğiniz, ama aslında Tayyip Erdoğan'ın doktoru olan rektör Yunus Söylet'in emriyle.
doğru mudur yanlış mıdır yorumlamıyorum, yalnızca şu masonluk işine de bir yanıt vermiş olayım dedim.
bilginiz olsun.
