eski sevgiliye açık mektup

entry24 galeri
    3.
  1. bedenimin ruhumu hapsettiğini düşünmeme rağmen… sanki ruhumun bedenimden ayrı 20 yıl yaşadığını düşünüyorum. kurduğum hayaller ve gördüğüm rüyalar gibi… ve o zaman daha basitleşiyor neden kendimi 40 yaşında hissettiğim...
    hep bir kuş kadar özgür olmayı isterdim. şimdi bir köstebek olmak istiyorum. yalancı arkadaşlıklardan ve aşklardan kendimi uzak tutmak için… kör olmak istiyorum… dünyaya tepeden bakamıyorum artık midem bulanıyor… felsefeyi, şiiri, gazeli pek sevemedim ben ama bilmiyorum da değil… ne zaman bir kuş görsem gördüğü iğrençlikler gözümün önünden geçer. ve işte o zaman (bkz: alexander pope)’un şu dizeleri aklıma gelir.
    “ne mutludur suçsuz bakirenin dostları. unutulan dünyadan, dünya unuturken. lekesiz zihnin sonsuz ışığını. her dua kabul olunmuş ve her istek bırakılmış.”
    geçen hafta okulu astım. otobüse atlayıp trabzon'a gittim. neden bilmiyorum. ben aklına eseni yapan biri değilim aslında. bu sabah kötü kalktığım için herhalde. kendimi pekiyi hissetmiyorum. gıda zehirlenmesi sanırım. son günlerde adam akıllı şeyler yemiyorum zaten. kumsalda hava soğuk nedense… ağustosun ortasındayız.
    ben hep hayatımı tam olarak yaşayamadığımı düşünüp kaygılanırım. her imkânı değerlendirmek hiçbir anı boşa harcamak istemem. gerçekten böyle düşünürüm. ama yapamam.
    burası çöplük gibi. burası bir apartman dairesi. tamam, tamam çöplük değil de, sıradan o zaman. pek ilham verici bir yer değil. çürük kokusu gibi bir koku var ama. önümde çok uzun bir gece var. seni son gördüğüm yer aklımda.
    bugün bunları yazıyorum. çünkü yarın sabah hayatımda olmayacaksın. bu hikâyeye son verme zamanı geldi.
    gerçi bu konuyu burada konuşmak istemiyorum. çünkü seni duymuyorum. duyamıyorum.
    şu anda ölebilirim. çok mutluyum. daha önce hiç böyle hissetmedim. şu anda tam olmak istediğim yerdeyim ya da tam karşısında.
    bu çok garip değil mi? şu anda silmek istediğimiz hatıraların tam ortasındayız. en azından bunu ikimizde biliyoruz. öldür onu diye bağırıyor anılar. artık senden korkmuyorum. sadece çok utanıyorum. yaptıklarımdan ve yapmayı plânladıklarımdan çok utanıyorum.
    ben biraz çıkıp hava alacağım. kimsenin itirazı yoksa tabi. çıkmadan önce senin de hoşlanabileceğini düşündüğüm bir söz geldi aklıma;
    “unutkanlar şanslıdır. çünkü hatalarının acısını çekmezler.” (bkz: nietzsche)

    yazdım lan şimdi yazdım hemde.. 10 dk'dır yazmıyor, Bu nasıl yedinci nesil, sözlüğü tutması lazımdı diyodunuz de mi.
    1 ...