ben bu yazıyı sana yazdım

entry31065 galeri video218
    3212.
  1. başım çatlıyor.
    hayır senin yüzünden değil.
    neden mi? bilmiyorum bebeğim, bünye adapte olmaya çalışırken saatlerce monitör karşısında kendimi çürümeye terk etmek belki de iyi bir fikir değildi.

    yanık kokusu alıyorum. ne yanıyor bilmiyorum ama berbat bir koku. açık cam nemli sıcağı altetmeye yetmiyor. dışarıda yaprak bile kımıldamıyor. eğer beni serinleteceğini bilsem derimi yüzerdim, çünkü üstümden atabileceğim başka bir şey kalmadı. periyodik olarak gelip giden kalp ağrılarımın yerini karın ağrıları aldı. ve şu an lanet okuyorum, ben kalp ağrılarımla daha iyiydim... karın ağrısına dayanamıyorum.

    üç gündür birkaç saati geceleyin kör karanlıkta geçirir oldum. hayır keyfimden değil, itoğlu itler trafoyla oynuyor ondan. düşünme fırsatı oluyor. uzanıyorum ranzama ve kapatıyorum gözlerimi. seni düşünüyorum. ben senin umrunda olmayabilirim tabii, ama bu yabancısı olduğum bir konum değil. kendimi pek çok kez aynı noktada buldum, o yüzden evimde gibi rahatım. yaslandım arkama, yayıldım yalnızlığa, uzattım ayaklarımı koydum sensizliğin üstüne, pişmanlıklarımla kadeh kaldırıyorum. sana içiyorum...

    uzağı yakın kılan nedir? telefonun ucunda ne diyeceğini bilememek mi? saçmalamak mı bir klavye başında? ufacık bir pencerede dans eden pikseller midir? yoksa kalplerin birliği midir? bana sorma yavrum, ben her zaman bu konuda yalnız oldum. ben senin ne düşündüğünü merak ettiğim için sordum.

    hiçbirimiz tarafımızdan emin olamayız aslında.. o yüzden kimin yanında savaşacağımızı bilemeyiz. ve müdahale etmemiz gereken ama etmediğimiz, bitirmemiz gereken ama asla bitiremediğimiz savaşı körükleriz sadece. bir eli tutmaya çekinen elde mi gizlidir melek? çarpık bir gülüşte mi gizlenir şeytan? hangi duygulardan hangi taraf güç alır? cevaplar aslında yüreğimizde. bakıyoruz ama görmüyoruz sadece.

    ben bu yazıyı sana yazdım.
    başım çatlıyor.
    yüreğim de öyle!
    14 ...