Bana pendik-kadıköy hattında çalışan minibüste sinir krizi geçirmeme neden olan saçma mantık. Olay şöyle gerçekleşmiştir.
Minibüste yanıma oturan densizin saçma sapan nedenlerle sohbet etmeye çalışmasıyla başlayan süreç minibüs şoförüyle "abla sakat bi durum varsa müdahale edelim" bakışması yaşamama kadar sürmüştür. Muhabbeti öyle kenarda oturmayın rahat oturun diyerek başlatan abazan, kaşımdaki piercingten aldığı referansla ben bu kızı götürürüm havasına çoktan girmişti. Ben de piercing taktırmak isterim ama acır mı, dövmen var mı, nereye gidiyorsun gibi mal sorularını ben sustukça sıralayınca adamı bozmaya başladım ama arsız ne anlar, abazanlıkta level atlayarak sohbete devam ediyor. Kız piercingli, zaman yılbaşı zamanı olunca abazan fantazilerine tam gaz devam ediyordu, partiye gidiyorsam o da gelseymiş ya, kızlı erkekli mi buluşcakmışız; evet gel seks partisi veriyoruz en az 10 tane götürürsün demek vardı ama akabinde elime kan bulaşma olasılığı beni sukunete sürüklemişti. Bu sırada göz göze geldiğim minibüs şoförüne "tamam idare ederim ben" bakışı atmam da sorumluluğumu arttırmadı değil tabi. Olay benim minibüsten inmem ve onun peşimden gelmemesiyle son buldu, etkisi ise kadıköyde 1 saat içinde gördüğüm her erkeğe küfretmem olmuştur.
Ailemin kaşımın delik olmasına ses çıkarmaması her deliğin özgürlük kazandığı anlamına nasıl geliyor anlamıyorum ama yine de anlatıyorumya kendime şaşırıyorum.
