dinin kökeninde korku olabilir ama bu din gereksizdir gibi bir önermeye yol açmaz. bence din toplumlar için olmazsa olmazlardandır.
din ve korku ikilisi sadece bu başlıkla ilgili bir durum değil, başlığı açtığım için üstüme alındım. burada yazılanlar *** antropolojik çalışmaların ürünüdür.
şimdi yazdıklarım ise tamamen beyin cimnastiği baabındadır.
eğer insanoğlunun kökenini adem'le havva'ya dayandırırsak da bu korkunun emarelerini görebiliriz.
nedeni şu, cennetten kovulup dünyaya gönderildiklerinde muhtemelen çok büyük bir travma yaşamış olmalılar. (neticede ilk insan da olsalar onlar da insan) bilmiyorum böyle bir inceleme var mı ama yoksa psikologlar için iyi bir inceleme konusu olabilecek bir konu olduğunu düşünüyorum.
cennetten kovulan ve allah'ın gücünü sonuna kadar hisseden bu kişilerin yaşadığı çaresizlik ve korku nasıl tarif edilebilir. en basit benzetme yoluyla, ıssız bir adaya düşmüş iki kişinin başına gelen şey değil midir bu durum? tabi ki korkacaklar ve panik yaşayacaklar, hiç bilmedikleri ve görmedikleri yeni bir dünya ile karşı karşıyalar. çocuklarına allah'ı nasıl anlatmalarını beklemeliyiz. "bakın hata yaparsanız başınıza şunlar şunlar gelir" diye anlatacaklardır.
tekrar başa dönersek. tasavvufta söylendiği gibi allah'ı sevmek ve yaygın inanç da olduğu gibi allah'tan korkmak. hangisi kolay. korkmadan sevmek ulaşılması gereken bir engel ve hedef değil midir?