bir aşk hikayesi

entry67 galeri video2
    21.
  1. eda ydı evet, edaydı! bir neden söyleyemiyor sadece dinliyordum. ilk baştaki neden sorularından sonra o da susmuş, sadece ağlama sesini duyabiliyordum. eda diyorum edaaaa bu daha çok ağlıyor sanki ben öyle dedikçe. bitirme eda, bitirme! dedim. bi 5 dk sürdü bu telefon görüşmesi. yine o kapattı. bir umut ışığı görünmüştü sanki. eda beni unutamıyordu. dedim ya, beni çocuğu gibi seviyordu adeta diye. ne kadar şerefsiz de olsam, benden vazgeçmek istemiyordu.
    hava aydınlanmıştı.. aradım eda yı, açtı. o an ne konuştuk çok fazla hatırlamıyorum şu an. ama ankara ya geliyim mi? dedim. neden? dedi. seni görmeye... dedim. hayır! dedi. sana olan aşkıma inanman için kendimi öldürmem gerekiyorsa, onu da yaparım eda! dedim. bu nasıl korktu öyle deyince. sakın! dedi. bana bir de bu acıyı ekleme! peki dedim sen nasıl istersen. ben seni hak etmedim, ama ben senin için ne istiyorsan yapmaya hazırım bunu Bil. dedim. bundan sonra sana haber vermeden nefes bile almam, yeter ki bana bir şans daha ver. dedim.

    o gün tekrar arayamadım bir daha. cesaret edemedim. ertesi gün eda aradı ve ben yapamam artık xxx. dedi. babama söyleyemem seni bir daha. biz hakkımızı kaybettik. dedi. gidiyim babanın yanına, ne olacaksa olsun, yeter ki sen iste, orasını düşünme. dedim. hayır! dedi karşı çıktı. olmaz dedi, bir daha görüşmeyelim. bunu benim için yap. dedi ve kapattı telefonu...

    eda yı tekrar kazanmak için değil babası, tüm dünyayı karşıma almaya razıydım. kafaya koymuştum, ankara ya gidip babasıyla görüşecektim. isterse beni öldürsün, hiç umurumda değildi artık. birkaç gün sonra cesaretimi de toplayarak ankara ya gitmiştim.

    öğlene doğru babasının dükkanına girdim. tolga amca nerede? diye sordum, elemana. eleman beni tanıyordu daha önce, gelmez, boşuna bekleme. dedi bana. anlaşılan onun da bazı şeylerden haberi vardı. peki dedim çıktım dükkandan. dükkanın karşısında bekliyorum tolga amcayı.. akşama kadar bekleyecektim. bugün gelmezse yarın, yarın gelmezse ondan sonraki gün. gelene kadar bekleyecektim onu.

    yaklaşık 2 saate yakın dikildim dışarıda. en sonunda tolga amca belirdi. gittim yanına, bu şokta. ne var lan it?! dedi herif bana resmen. bir daha karşıma çıkma, seni öldürürüm demedim mi ben? dedi. Ben de istersen öldür tolga amca ama önce bi konuşalım. dedim. bu iyi lan, atla arabaya. dedi. bindik arabaya bu beni bi yere götürüyor. ne kadar cesaretli de olsam, eda için ölmeye de razı olsam, içimden siki tuttum bu sefer, bu beni kesin sikecek. diyordum. benim ses resmen götüme kaçtı, o da hiçbir şey demiyordu, yol boyunca hiç konuşmadık. bu beni bi yere götürdü, boş bi ev. daha önce bilmediğim bi yerdi. girdik içeri...

    ben başladım ağlamaya ama nasıl ağlıyorum. adam bana bişey yapacak diye de korkuyorum zaten. bu bana ne var lan, ne istiyorsun daha? diye söze başladı. ben işte, yaptığım her şey için çok pişman olduğumu, eda için her şeyi göze aldığımı, bir şans daha istediğimi falan söyledim son derece korkak bi tavırla. bu kendini bi anda kaybetti. ne diyorsun oğlum sen, ne tekrardan bahsetmesi. kızımın başına senin yüzünden gelmeyen kalmadı! dedi ve başladı bana yumruk atmaya. yumruklardan hırsını alamamış olacak, yere kapaklanan bana biraz da tekme salladı, sağolsun. şimdi siktir git bu evden. bir daha karşıma çıkarsan yemin olsun öldürürüm seni! dedi.

    ben yarağı yemiş bir suratla evden çıktım. sarhoş gibiyim amk. aradım bi arkadaşı geldi aldı beni. hastaneye gittik, pansuman falan işte. burnum çatlamış. hastaneden çıktım. bizimkiler geldiğimi bilmiyordu zaten. tekrar bastım gittim bursa ya...
    0 ...