önce şok bir kararla salim ile mikael akerfeldt kazanan takıma transfer oldu... ama yaprak dökümü başlamıştı... ziggy marley de lys yüzünden takımı bıraktı... derken colpa gözden kayboldu (adam mezun olup işe başlamış olabilir günahını almayalım.) salca'yı küstürdüler, futbolu bıraktı, tekel ulan kamplara katılmamaya başladı... can istanbullarda kaldı, haber saldık gel deyi* gelmedi...
derken adli vaka takıma kazandırıldı, kazanan takım forması giymiş olsa da "beni kesseler kanım tekel için akar!!!111" dedi geri döndü...
ama nafileydi, tekel spor kadro olarak çok üstün olduğu durumlarda bile kazanamıyordu... halbüsü oyuncuların gözündeki ışık dünyaya meydan okuyacak güçteydi...
sıcak bir yaz günü, tekel spor son maçına çıktı... kemik kadrodan adli vaka, stewie, memcos ve dobrowski vardı. 3 yeni transfer vardı tekel'de... turuncu olmak ayrıcalıktır,shozhenq, kukembles...
rakip bıyık altından gülüyordu, tekel spor dediğin takım, en güçlü kaleci ile* en sağlam defans oyuncuları ile** kendilerini yenememişti. bu toplama takımla mı yeneceklerdi?
ama o kare asın**** gözlerine bakmamışlardı. o gözlerde galibiyet dışında kabul edilebilir hiç bir şey yoktu...
ve tekel spor o gün galip geldi... can'ın yokluğunda kaptanlığı gururla taşıyan stewie "tekel spor büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür.
onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, hani büyük rakı var ya, ondan bile büyük hafız!" diyerek tekel spor taraftarına teşekkür etti...
