kemalist tosuncukların anlayamadığı yahut anlamak istemediği değişikliklerdir.
türk yargı sistemini uluslararası standartlara ulaştıracaktır bu değişim. "ak parti kendi yargısını oluşturuyor bıdı bıdı" yapmayın. adam gibi araştırın.
- ilk önce anayasa mahkemesi(aym)'nde yapılacak değişikliğe bakalım. yasanın şuan ki hali parlamentonun aym'ye üye atamasına izin vermiyor ancak değişiklik ile parlamento aym'ye üye atayabilecek. bu yargı bağımsızlığına zarar verecek mi? elbette zarar vermeyecek. zira bünyesinde aym bulunan tüm devletlerde(rusya hariç) meclis, aym'ye üye atar. hukukunu, siyasetini örnek aldığımız batı demokrasisinde durum budur. hem de bazı ülkelerde aym'nin tüm üyelerini meclis seçer. meclisin aym'ye üye atayamaması demek "jüristokrasi" demektir. yargı, devlet içinde devlet olmuş demektir. aym verdiği kararları "türk milleti adına" verir. o halde milletin seçtiği vekillerin buraya üye atamasında ne sorun var? burada ancak halktan korkanlar, oligarşik bir yönetim isteyenler sorun görür. gerek uluslararası hukuka gerekse demokratik siyasetin temeline uygun bir durum var. bu değişiklik aym'nin "partiler üstü" konumuna zarar vermeyecek. zira oraya bir parti değil "parlamento" yani halkın seçtikleri üye atayacak.
- gelelim hsyk'daki değişime. öncelikle iddiaya bakalım, deniyor ki; "hakim yahut savcı olmayan biri hsyk'ya başkan olabilecek". bunu diyen kişi, değişikliği açıp okumamış demektir. aslında cevap da vermemek lazım ama ben yine anlatayım belki birileri bir şeyler anlar. öncelik hsyk'nın başkanı "adalet bakanı"dır onun yokluğunda ise "bakanın müsteşarı"dır. yani hsyk'nın başkanının kim olacağı gayet açık yazar, acaba şu iddiayı dillendiren kişi değişikliği -eğer okuduysa- neresiyle okudu çok merak ediyorum. gelelim ikinci iddiaya; "hükümet ve hükümet noteri cumhurbaşkanları hsyk üyelerini seçme yetisine sahip olacak." küfür etmemek için kendimi zor tutuyorum şuan inci sözlük'te olsaydık hiç hoş laflar etmezdim. zira alıntıladığım cümle "art niyet ya da cahillik" göstergesi. iki durumda da küfür hak ediyor. şimdi bir kere cumhurbaşkanı zaten hsyk'ya üye atayabiliyor. yeni yeni değişiklikle getirilen bir şey değil bu zaten üye atayabiliyordu yine atayabilecek. hükümetin hsyk'ya üye atayabildiği söylentisi ise külliyen yalandır. 159.madde gayet açık hükümete atama yetkisi verilmemiştir.
- başka bir iddiaya bakalım; "parti kapatma yetkisi anayasa mahkemesinde değil meclis'te olacak." keşke böyle olsaydı ancak reform paketi mecliste oylanırken bu madde yeterli oyu alamadı ve paketten düştü. yani böyle bir madde referandumda oylanmayacak. eğer oylansaydı neden doğru olduğunu da anlatırdım.
- son iddiaya bakalım; "askeri yargı ortadan kalkacak. askerler de sivil yargı tarafından yargılanacak. dolayısı ile hükümetler silahlı kuvvetler'in üzerinde hep bir demoklesin kılıcı halini alacaklar..." askeri yargı ortadan kalkmıyor iki yeni değişiklik getiriliyor; 1- siviller savaş halleri dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak. 2- darbe yapmaya teşebbüs etmiş kişiler ancak sivil mahkemelerde yargılanabilecek. bu değişiklikler askeri mahkemeyi ortadan kaldırmak değildir. keşke askeri mahkemeleri de küçültselerdi, askeri yargıtay'ı kaldırsalardı ama yapmadılar onun yerine bu değişiklikleri yaptılar. bu değişikliklerde ne sorun var ki? darbecilerin sivil mahkemelerde yargılanmasından neden rahatsız oldunuz? kolay kolay dosyaları sümen altı edemeyeceksiniz diye mi korktunuz? bu olumlu reformlar ile hükümet tsk'nın üzerinde demoklesin kılıcı olmayacak, asker normal ülkelerdeki gibi denetime açılacak. yıllardır tsk ülkenin üzerinde demoklesin kılıcı oldu sesinizi çıkarmadınız şurada bir normalleşme var hemen çığırıyorsunuz. hem de bilgileri çarpıtıyorsunuz. askeri bir suçta asker yine askeri mahkeme'de yargılanacak ama darbe yapmaya kalkarsa paşalar gibi gidecek sivil mahkemeye. beğenseniz de beğenmeseniz de...