o zaman katiyen "evet" demek gerekir amınakoyim ey kendim.
efendim şimdi idrak noktasındaki taşı biraz daha itikleyelim. türkiye cumhuriyeti anayasası'nın bir değişikliğe ihtiyaç duyduğu kısmı su götörmez bir gerçek ama bu noktada yapılan değişikliklerin usulünce olması önemli mesele...
neden ben grev hakkı ile atamaların yapılmasını aynı paket içerisinde "evet" diyerek oylayayım? neden amınakoyim neden? usulüne ve dünya üzerindeki emsallerine baktığımız zaman ortaya çıkan sonuç "her madde için ayrı oylama" şeklindedir bu noktada. hukukun mantığı da bunu gerektirir. aksi halde iyinin yanında kötüyü de kabul edersin. bu bir yerde "sana bin lira vereyim, bana avradını ver" demek gibi birşeydir. sen işin bin lira kısmına takılır da "tamam" dersen, öte yandan olacak şeyi görmezsen avradın gider elden bu örnekten sonuçla...
velhasılı diyeceğim o ki değişiklikler, usulünce ve maddeler halinde sunulsun bakalım. kim çıkıp da "evet, hayır" oynuyor görelim.
öte taraftan da hala "benim ablam, kardeşim başörtüsü ile okula girecek" sanan adamlar(evet adamlar, çünkü iyi niyetlerinden şüphem yok. sadece doğru açı ile bakamadıkları kanısındayım. ne şeriatçi, ne terörist, ne de anti demokrat demiyorum öyleleri olsa da aynı cenahın içinde...) da yok değil değişiklikle. ve benim karşıma geçmiş "evet" propagandası yapmaya, işi "evet demeyen terörist", "hayır diyen cuntacı" demeye kadar getirebiliyorlar ve bu konuda da ısrar ediyorlar.
ama sonuç itibari ile ebeveynlerim sağolsunlar ki sırf ekonomik olayım diye tüp taktırmamışlar geçmişte. o yüzden "çekim gücü" ile ilgili bir performans kaybı da yaşamamışım. lpg tankları sizi...