izmir'de faşistlerin sayıca çoğunluğu ele geçirdiği düşünülse bile izmir'de nice iyi insan da yaşar ama tepelerinde bulunanlar, yöneticiler, bürokratlar aşırı baskıcı olduğundan seslerini çıkarmazlar. çıkarmak için de genelde bir sebep yoktur. nasıl olsa iktidarlar gelip geçiyor ve bir darbe ile eskiye dönülüyor. izmirli bu yüzden sessiz kalıyor.
fakat bundan sonra bazı şeylerin değiştiğini düşünüyorum. bazı keskin durumlar insanları hangi safta olduğunu seçmeye zorlar. bir daha darbe yaşanma ihtimalinin de düşüklüğü düşünülürse izmirli gerçek fikrini belirtmekte sakınca görmeyecektir.
prk fazla medyaya, gündeme taşınmasa bile izmir'in faşistliğini bilmeyen yoktur. kürtleri veya başka azınlıkları kamyonlara otobüslere doldurup sınırdışı ettikleri çoktur. fakat korunan izmir bürokrasisinin bu yaptıkları pek ortaya dökülmezdi.
son yıllarda insanlar akp'nin açılım projesi ile ne kadar ırkçı olduklarını daha belirgin olarak üzerlerinde göstermeye başladılar. eskiden kimin ne olduğunu bilemezken şimdi açık açık insanların tavırlarında ırkçılığı görebiliyorsunuz. dtp konvoyuna saldırı da bunlardan biri. başka şehirlerde de ırkçılar bir şeyler kaybettiklerini düşünüp daha hırçınlaştılar ve yüzlerini daha rahat göstermeye başladılar. dörtyol olayları ve inegöl olayları da bunlara örnek.
şimdi izmir'e geri dönersek aşırı faşizanlarla her gün yaşayan duyarlı demokrat insanlar bizden daha fazla ırkçılığı hissedip karşısında duracaktır. yıllardır süregelen izmir'in faşizanlaşması süreci ne kadar etkili olduğunu bundan sonraki seçimlerde göreceğiz. izmir'in bir sürpriz yaparak akp'ye daha çok oy vereceğine inanıyorum. akp'nin izmir'de % 50'yi geçmesi benim için hiç sürpriz olmayacaktır.
sonuçlar açıklandığında burada hayır bekleyenlerin ne kadar şaşırdıklarına şahit olacaksınız. sandıklarda şaibe arayacaklar, bir şeyler bahane edecekler. ama yanıldıklarını görecekler.
