yarım bıraktığım kitap.
olmadı-gitmedi-sevemedim.
ilk bölüm üzüm, güzeldi. hatta çok güzeldi ama orada bile bi şeyler eksikti. belki karanlık ve karamsarlık çoktu.
ikini bölüm altın, beni pek sarmadı. bu tarz postmodern denemelere bayılsam da bu dedim ya gitmedi. bıraktım ben de, kelek karpuzu yer misiniz der mina urgan. kitap da öyledir der. ben de yemedim bıraktım ama kitabın sonundaki şiire de bayıldım.
bi de şarap içesim geldi sema kaygusuz sayesinde.
o zaman hemen içiyoruz, boş durmak yok.
bu arada ecmel ismine ayrı bi vuruldum.
"korkutucu olmak ne değerli bir nişanmış."
"sırlar, derdi, yirmi dört ayarlık bir altın külçeden daha fazla hükmeder insana."
"uzun süre denizin adaya saldırışını seyrettim."
"küt diye yere düşse de her duam, bu alemden vazgeçmeyeceğiz."