akp denen şeriatçı partinin türkiye'yi islam cumhuriyeti haline getirme planları bir yana bırakılırsa türkiye'de devletin orduyu değil ordunun devleti yönettiğini gösteren şura olmuştur.
ülkede ne kadar antidemokratik olursa olsun bir meclis ve bundan çıkan bir hükümet var, evet bu faşist bir hükümet. ve bu hükümetin istediği gibi komutan ataması yapma yetkisi vardır. istediğini emekli eder istediğine rütbe verir, genelkurmay başkanı veya kuvvet komutanı yapar.
ancak türkiye'de tsk yıllar yılı öylesine kutsallaştırıldı öylesine devletin üstünde görüldü ki bu seçilmiş hükümet istediği gibi atama yapamıyor, tsk sanki herhangi bir devlet kurumu değilmiş gibi davranılıyor. akp'den nefret ediyorum, bu partinin türkiye'yi faşist bir islam cumhuriyetine götürdüğünü biliyorum, bu son olayların akp'nin orduyu mat etme eylemi olduğunun farkındayım.
ancak akp devletin tepesine gökten zembille inmedi arkadaşlar. devletin ordusunu gökten inip devleti ele geçiren birileri şekillendirmiyor. akp bugün ne olursa olsun seçilmiş hükümettir ve seçilmiş hükümet tsk'nın üstüdür, amiridir. tsk seçilmiş hükümetin emirlerini yerine getirmeye mecburdur.
bu son yaş olayını, tsk içersindeki subayların artık kendilerine çeki düzen vermeleri için bir fırsat olarak görüyorum. hiçbir özel tarafları olmadığını görmeleri gerekli. ordunun hiçbir kutsal tarafı olmadığı anlaşılmalı. ordu dokunulmaz olmamalı bu kadar.
