Bu durumu sadece hormonal (rezalet bir şekilde aşağılarcasına) ya da sosyal ve ya çocuğun geçmişinde arayabiliriz. Çünkü herkesin geçtiği veya geçirdiği aşamalar birbirinden oldukça farklıdır. Ama hastalık olarak kabul eden ve hiç bir halttan haberi olmadan konuşması gereken kişilerin susup hiç bir halttan haberi olmayan kişilerin konuşması bunun ne kadar vahim olduğunu gösterir ve bunu söyleyenlerin ( maalesef içinde 'tc bakanın' da bulunduğu) gerçekten büyük bir eğitimden geçirilmesi gerektiğini gösterir. Şimdi biz bunu Freud2un bakış açısıyla ele alacak olursak aslında tam yerinde ve 'insanca' herşeyin ne olduğunu tam olarak anlayabiliriz.
Viktorya çağında ortaya çıkmış büyük devrimci, toplumun tüm kalıp yargısını alt üst edebilecek cesareti gösterebilmiş olan Freud( düşünün Viktorya çağında anne- çocuk arasındaki ilişkiden bahsedebilecek cesareti gösterebilmiş) ; ahlak olarak tanımlanan şeyin yaptırımları sürüstlğe dayanmayan, akılcı olmayan çözümler ( hatta çözümsüzlükler demek daha doğru olur) olduğunu ve bunu topluma anlatılması gerektiğini savunmuştur.işte bundan dolayı toplumsal kalıpyargılar altında eazilen eşcinsellerin Freud'un kuramını incelemelerini ve hastalık olarak kabul edenlerin de kafasına sokulması gerekir.
Freud'un cinsellik kuramı bizi insan doğasında bulunduğunu gösterir kapasitededir.Tabi işler bunulada sınırlı değildir.Aslında Freud yetişkinlerin cinsel yaşantılarını incelemek çin çocukluk çağını incelemişltir.Çünkü çocukluk çağında cinsellik yaşam bulunmaktadır, hatta bu öyle zengindir ki sadece karşı cinse değil hem cinsine ve akrabalarını da cinsel nesne olarak görmektedir.Çocuklukta tabualr veya kalıpyargılar oluşmadığı için tiksinmede bulunmaz.Zaten Freud tiksinmenin sonradan toplum tarafından öğretildiğini de söyler.Bundan dolayı da Freud çocukları sapık olarak nitelendirdiğinden dolayı Viktortya döneminde karalama kampanyasından kurtulamamıştır.Ama bu Freud'un görüşünü değiştirmesi için pek fazla etkili olaamıştır.
işte bu nedenle çocukluk öağında zengin bir cinsel nesne ve yaşama sahip olan çocuğun eğitim ve dayatma ile tabulara maruz bırakarak yetişkinlerin cinaselliğin sadece bir yönünü dışarı yansıttıklarını diğer yani eşcinsel kimliklerini gizlediklerini söyler.Hatta öyle bir noktaya getirir ki aslında kendini resmen eşcinsel olarak beyan edenlerin sayısının sözde eşcinsel görünüp eşcinsel fantezi ve hayalleri ile yaşayan kişilerin sayısının yannda hiç olarak kalacağını söyler.
Baursı çok önemli Ve eşcinsel karşıtlığınıda ,sanki eşcinsellerin cinsel yaşantı,deneyim vs vs.. artık neyse onu aslında kıskandklarını ve bunu zorla bastırmaya açalıştıkları söyler.
işte bundan sonra Freud nevrozlara değinmeye başlar.Peki eşcinsel aslında olan ama bunu bastıran bireylrde nevrozun nasıl ortaya çıktığını ise şöyle anlatır; 'Nevroz cinsel doyumun engelenmesi ve doyurulmamasından kaynaklanır.Eğer kişi de eşcinsel bir eğilim var ve kişi bunu doyurmuyorsa bu kişi de nevrozun ortaya çıkmasına yol açacaktır.' der.
Yani kısaca eşcinsel aslında tabulardan dolayı bastırıldığının ve budnan dolayı da kişi de bunu bastırmayla beraber nevroz oalrak kendinin belli ettiğinin söyler.
Yani bunu hastalık oalrak değerlendirenlerin aslıdna kendilerinin hastalıklı olduğunu ve onların tedavi edilmesi gerektiğini söyler.