canı sıkılmış hıncal uluç

entry16 galeri
    7.
  1. efendim...
    bildiğiniz gibi iki gündür paristeyim. yok trafik sıkışıklığıymış, yok gerets' in cihan inadıymış, hepsini geçtim. muzo ve kazım ile paris' in mavi göğü altındayız ya, daha ne?
    daha otelden çıktık ya, galatasaray formalı bir delikanlı yanıma gelmez mi? yok galatasaray ne yapacakmış, bordeaux' u yener mi imiş? kem küm edip uzaklaştım. yarın galatasaray fransa' da ama ben paristeyim. futbola benzemeyen futbolu izlemek mi? paris' te iken hele?
    kafayı dinliyorum ya, daha ne?
    grup çok neşeliydi, taksi şöförüyse çok sessizdi, seinne nehri' ne gidiyoruz, kazım başlamaz mı ' hakan şükür şöyle yapmış...böyle yapmış... ' diye! şöför sevinçle başını çevirdi. ' sukurr! hakan sukur! galatasaray! ' kazım başladı eleştirmeye hakan' ı. az kalsın kaldırıma çıkıyorduk. yine galatasaray... heryerde galatasaray... yok şaşırmıyorum ama tatildeyim...
    seinne nehri kenarında cafe le blanche vardır, jean paul sartre ' bulantı ' adlı ünlü eserinin çoğunu burada yazmış. o masaya oturmuşuz. keyifle gülümsedim. özgürlüğü damarlarımda hissettim. biri çıkmaz mı ' hıncal! hıncal! ' diye! buyrun burdan yakın.
    yarın devam. ne de olsa tatildeyiz.
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük