yani karadeniz gibi bir coğrafyada film çekiyorsanız doğallığı kullanmaznız gerekir, hele hele film bir de 19. yüzyılda geçiyorsa hiçbir yapaylık olmamalı filminizde. ama o kadar çok gereksiz bilgisayar hilesi kullanılmış ki, daha ilk sahne hileyle başlıyor son sahne hileyle sona eriyor. yani bilgisayar marfiteyile ateşböcekleri, bulutlar,alevler ve bıçak dansında yıldırımlar yapmak hiç olmamış.
tuba büyüküstün'den inatla oyuncu yaratılmaya çalışılıyor ama olmuyor, güzellik iyi oyunculuğa yetmiyor. esma rolünü daha iyi yapacak hatta filmi sürükleyecek kadar iyi yapacak başka isimler de var türkiye'de.
son olarak hristiyan-müslüman ikilemine ufak bir değinme olmuş bu film. evet senaryoya bakılırsa ve filmi yaratanların dünya görüşlerine göre müslümanlık ve hristiyanlık kavga etmemeli bir orta yol bulmalıdırlar. ama birisi ötekinin peygamberini sapık-deccal hatta şeytan olarak görüyor diğeri ise hazreti isa'nın allah'ın oğlu olmadığını böyle düşünmenin küfür olduğunu ileri sürüyor. bu kadar derin bir çelişki varken orta yol nasıl bulunur dalga mı geçiyorsunuz?
yani kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor hikayesi. müslümanlığın ve hristiyanlığın orta yolu filan olmaz arkadaş, ama insanlar birbirlerine saygı duyabilirler, hoşgörebilirler. hristiyan hristiyandır müslüman müslüman. herkes kendi yoluna gitssin, orta yol filan bulmaya kalkmasın. film hoşgörü kısmına yoğunlaşmak yerine orta yoldan filan bahsediyor, yanlış.