zamana, o anki ruh haline göre değişen hadisedir. nitekim ben de sık olmamakla birlikte yaparım. kimi zaman uzaklaşmak istersin. hani hep denir, klişe bi laftır. kalabalık içinde yanlız hissetmek. belki yanlız hissetmek değildir bu, sadece uzaklaşmak gürültüden. belki de o an sana gürültü gelmiştir bu eşsiz ses kalabalığı. dediğim gibi ruh halin yüzünden böyle düşünürsün belki. sokakta yürürken kulaklıkla müzik dinlersin, ben sizi takmıyorum, ne dediğiniz ne yaptığınız umrumda değil demek için. umursamazsın hiç bi'şeyi. sadece görüp geçersin. dikkat etmezsin belki olanlara. sesi duymadığın için ilginç gelmemiştir o an.
bazende çıkarmak gerekir o kulaklığı. insanların birbirlerine hitap şekillerini, simit satıcısının yırtınırcasına bağırışını duymak istersin. arabaların gürültüsü, insanların sokaktaki kahkahasını, belki bir kavgada ki küfürleri duymak istersin. istemelisin. soğuk taşlara oturmuş müzik yapan insanlara takılır belki kulağın. hayretle dinlerken geç kalırsın belki gideceğin yere ama yine de değmiştir buna, hayatın ritmini hissetmektir istersen.
istiklal caddesinde, doktorlar caddesinde, kıbrıs şehitleri caddesinde, insanlar senin yanından geçip giderken, tek başına, onları izlemek, kalabalığa kulak vermek belki boş bi eylem senin için. hep böyle kalıcak da olabilir ama bazen paha biçilemez ya da şöyle söyliyim nedensiz bir mutlulukla kaplar insanın içini.