kendisi çoğu insan tarafından bilindiği üzere bir son değildir. yani amaç bu değildir. ve bunun sosyalizm ile ilgisi de yoktur. bir sürecin adıdır. sosyalizmden hemen önce kapitalist ilişkilerin sonlandırılması ve üretim araçlarının asıl sahiplerine verilmesi aşamasında yaşanacak olan geçiş döneminin adıdır proleterya diktatörlüğü ya da Dictatorship of the proletariat. burada diktatörlük popüler anlamında değil, romalıların adını koyduğu anlamda meşru, anayasal bir cumhuriyettir. bu cumhuriyette, amaç kapitalist ekonomik sistem ve onun sosyo-politik araç ve desteklerini devirmektir. başka türlüsü elbette kanlı bir şiddet yolu olmak zorundadır, şiddet yerine konan bir çözümdür bir yerde bu yönetim.
marxın yaşamı boyunca paris komünü haricinde böyle bir deneme ve girişim olmamıştır olmadığı için de teoride kalmıştır sonradan lenin devlet ve devrim kitabında işin pragmatik açılımlarını belirtmiş, pratiğe dökülürse ne olacağını belirtmiş ve marksizmden çok uzakta konumlanmamış olsa da ayrı bir şekilde leninizmi yaratmıştır ve sonra dünyada yaşanan devrimlerin hepsi bu yolu izlediklerinden marksist-leninist hareketler olarak bilinmiştir. elbette başka proleterya diktatörlük önerileri ve farklı sosyalizmler de vardır. ben en çok bernstein sosyalizmini kayda değer bulurum mesela.
komunist devrim sırasında; işçi ve köylü devrimi bir süreçtir ve bu süreç içerisinde öncü bir partinin yetkin liderliği şarttır. rus devrimi sırasında bu görevi bolşevik partisi üstlenmiştir. bu sayede de bizim ekim devrimi dediğimiz ama aslında miladi takvimde kasımda yapılmış olan sovyet devrimi gerçekleşmiştir.
çünkü kimse bilmez genelde ama, kralcılar -rusya durumunda çarlık taraftarları- hariç, sol sosyalistler, sosyalistler, bolşevikler, menşevikler, ayrı bir kralcılar grubu -hangi kral bilmiyorum-, askeri yönetimciler, demokratlar, liberaller, sosyal demokratlar, cumhuriyetçiler, feodalistler (evet hepsi ayrı bir grup) 1916 yılında bir darbe ile çarlığı yıkmışlardır, aradan geçen bir sene boyunca da duma'da sürekli hangisine geçelim diye tartışırlarken, bolşevik partisi sovyetleri aracılığı ile gücü eline geçirip ekim 1917de de sosyalizme geçişi başlatmak için proleterya diktatörlüğünü kurmuştur. bu aşama 1977 ye kadar sürer 77 de de anayasaya artık sosyalizme geçtik, "proleterya diktatörlüğü amaçlarının hepsini yerine getirdi, sovyet devleti artık bütün insanların devletidir, şimdi komunizme geçiş aşamasına başlayabiliriz" yazılır. yani sosyalizm rusyaya bile 1977de gelmiştir.
yani kimse diktatörlük kısmına takılmasın, bildiğin anlamda varolan çoğu cumhuriyetten daha katılımcı bir demokrasi vardır.